Serander.Net 10 Yaşında

2006 yılı Mayıs ayında yayın hayatına başlayan Serander.Net sitesi 10 yılını geride bıraktı. “Karadeniz’in kültür ambarı” olma iddiasıyla yola çıkan Serander.Net, o dönemlerde mantar gibi çoğalan Karadeniz sitelerinin aksine halen varlığını sürdürüyor ve kültür ambarı olabilmek adına önemli bir arşivi bünyesinde barındırıyor.

Serander.Net 10 Yaşında
Serander.Net 10 Yaşında Admin
Advert

10. yıl münasebetiyle Serander.Net’in kurucusu ve genel yayın yönetmeni Meftûn Şengün ile yaptığımız röportajı sizlere sunuyoruz.

****

-Serander.Net’in etki alanı nerede başlayıp nerede bitiyor? Yani Karadeniz’in hangi vilayetlerini kapsıyor?

Serander.Net genel anlamda Karadeniz’in tamamını kapsayan fakat yoğunluk anlamında yazılı ve görsel materyaller olarak ağırlıklı olarak Doğu Karadeniz bölgesinin kültürel dokusunu içinde barındırmaya çalışan bir yayındır. Dolayısıyla Samsun’dan Artvin’e kadar olan bölgede Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize ile beraber içeride Bayburt, Gümüşhane gibi vilayetlerimizi de kapsayan bir kültür yayınıdır.

-10 yıl uzun bir zaman. Yayın hayatını sürdürebilmesini neye borçludur?

Bu anlamda birçok şeyden bahsedilebilir. Sevgi, muhabbet, vefa, birlik ve beraberlik ruhunun bir yansıması dersem belki bir nebze özetleyebilirim. Bilirsiniz, uzun soluklu meseleler maddiyatın ötesinde bir yerden sonra maneviyatınıza ihtiyaç duyar.

Bu anne veya babanın çocuğuna olan ilgisi gibi bir şeydir. Serander.Net bizler ve sizler için içerisinde Karadeniz’e karşı muhabbet besleyen tüm Karadenizlilerin ortak bir değeridir.

Bildiğiniz üzere, Serander.Net yayın hayatına başladığında bizler 20’li yaşlardaki delikanlılar idik. Aradan on sene geçti ve bizler artık 30’lu yaşlarımızı yaşıyoruz. Bu süreçte bizlerin büyümesi, yavaş yavaş olgunlaşması gibi Serander.Net de büyüdü, serpildi ve olgunlaştı. İnşallah hep birlikte nice 10 senelere diyelim…

-Bunca zamanda Serander.Net amaçlarından ne kadarına ulaşabildi, ne kadarına ulaşamadı? Aradan geçen zamanda birçok internet argümanı çıktı, genel anlamda sosyal medya denen araçlar (olumlu-olumsuz) Serander.Net’i nasıl etkiledi?

Serander.Net’in hedeflediği amaçlara geldiğimiz şu noktada ulaştığını düşünüyorum, bundan sonrasında da ambarını daha da genişletip olgunluğunu taçlandıracağına inanıyorum. Yayınımız, bugün ortaöğretim öğrencilerinden tutun da yükseköğretimde öğrenim gören öğrencilerle beraber, bölgenin tarihsel ve kültürel değerleri üzerine kalem oynatan birçok yazar ve akademisyen için de bir başvuru kaynağı haline gelmiştir.

Çağımız hepimizin bildiği gibi teknoloji çağı. Artık bir tuşla ya da bir tıklama ile aradığınız konuda birçok bilgiye ulaşmanız an meselesi. Bu anlamda sosyal medyanın yayını olumsuz etkilemediğiyle beraber ardı sıra olumlu birçok şeyi de beraberinde getirmediğini düşünmüyorum. Kulvarlar farklı, kulvarlar farklı olunca meraklar ve ilgiler de farklılaşıyor. Bugün ortaya çıkan her yeni şey veya olgu bir anlam üzeredir. Sosyal medyanın kullanım alanları belli, kültürel veya farklı bir konuda herhangi bir dijital yayının amacı bellidir.

Örnek verecek olursak, siz bir Trabzonlu olarak yörenizin folklorik ya da tarihsel nitelikleri üzere sosyal medya üzerinde ne kadar konuşmaya kalkarsanız kalkın veya bilgi edinmeye çalışırsanız çalışın bu sizin için sınırlı olacaktır. Müzikal anlamda bir Kemençe kültürünü veya folklorik anlamda bir yaylacılık kültürünü Serander.Net veya Serander.Net gibi kültürel bir alanda rahatlıkla konuşabilir, tartışabilirsiniz.

Çünkü Serander.Net’te konuşacağınız meseleleri takip edenler de tıpkı sizin ve bizim gibi bölge üzerine merak ya da ilgi duyan insanların toplandığı bir yerdir. Hâlbuki biraz önce de söylediğim üzere sosyal medya alan ve amaç bakımından çok daha farklıdır. Dolayısı ile benim görüşüm her şey yerinde güzel ve anlamlıdır. Tıpkı Ganita’da çay içmenin keyfinin herhangi bir AVM’de içtiğiniz çayın keyfiyle aynı olmadığı gibi…

-O dönemler birçok sitenin ana unsurlarından biri forumlardı. Sitelerin canlılığında büyük payları vardı. Şimdi insanlar duygu ve düşüncelerini forumlardan çok sosyal medya ortamlarında ifade ediyorlar. Serander.Net’in forumu ise halen ayakta ve az sayıda da olsa arkadaş yazışmalarına devam ediyorlar. Bu sadakati neye bağlıyorsunuz?

Bir önceki sualinize verdiğim cevap gibi burada da yine forumlar ile sosyal medyanın ayrı kulvarlar olduğu ve ayrı anlamlar taşıdığıyla ilgili düşüncelerimi yinelemek istiyorum. Buna ek olarak şunu söyleyebilirim. Forumlar özgür alanlardır. Herhangi bir şekilde belli bir kelime veya harf kısıtlamasına maruz kalmazsınız. Ayrıca, forumlar bağlı oldukları yayınların anlamları gereği belli bir konu üzerine yaşam süren alanlardır. Sosyal medyada sizin için özelliği olan yerel veya genel birçok konuyu ifade etmeniz zordur, ifade ediyor olsanız bile arzu ettiğiniz derecede bir katılımcı kitleye ulaşmanız mümkün değildir. Sosyal medya forumlar kadar doğal ortamlar olamıyor maalesef…

Forumu ayakta tutan onun içinde yaşayan bireylerdir. Forumların kıymetini bilenleri ne kadar zorlasanız da bu alanlardan uzaklaştıramazsınız. Çünkü katılımcı forum alanlarında kendisini evinde çay içerken sohbet ediyormuş gibi rahat hisseder. Bunun kıymetini forumdaki havanın tadını alanlar bilir.

Sadakat meselesine gelecek olursak, Serander.Net’in forum alanlarını ayakta tutan değerler adına öncelikle katılımcıların ortaya koydukları sevgi ve samimiyet duygularının önemini vurgulamak isterim.

Ayrıca, bildiğiniz üzere bir dönem forum alanları mantar gibi hızlı ve sayısız bir şekilde türedi. Zaman bunca forumu mevcut içeriği, amaç ve hedefleri ile beraber gidişatıyla sınadı. Eğer bugün Karadeniz’e hitap eden tek bir forum alanı olarak Serander.Net ayakta kaldı ise bunun elbette ki bazı nedenleri vardır.

Bunlar ev sahiplerinin ortaya koyduğu sevgi ve samimiyetle beraber, içeriğin özgün ve kaliteli olması, kutuplaşma veya ayrıştırma gibi bir takım tatsızlıklara sebebiyet verecek meselelerden ortamı uzak tutmaktı. Ben bu durumu ana sayfamızda olduğu gibi forum platformumuzda da insanların duygu ve düşüncelerine gösterdiğimiz saygı ve sevgi ile beraber yayının kalitesinden vermediğimiz tavizlerin neticesine bağlıyorum.

-Serander’in bundan sonraki hedefleri nedir? Serander kendisine nasıl bir rota çizmiştir?

Bundan sonraki hedefimiz mevcut yapıyı muhafaza etmekle beraber zaman içerisinde özellikle tarihsel ve folklorik konularda insanlara sunmaya çalıştığımız bilgi ve birikimi arttırabilme arzusudur.

Eğer yaptığınız bir işin doğru olduğu inancını taşıyor ve bu anlamda mutluluk verici, yapıcı ve olumlu geri bildirimler alıyorsanız isteseniz de yüzdürdüğünüz gemiyi durduramaz, her zaman bir sonraki liman neresi olacak diye yolculuğunuza devam edersiniz.

İnşallah, Serander.Net de bu anlamda geldiği noktayı hep bir adım daha ileri taşıyarak yaşamını sürdürmeye devam edecektir.

Bu anlamda ilerleyen zamanlarda bölge kültürünü önemseyen ve bizlerle beraber aynı gemide yolculuk etmek isteyen yeni simalara da Serander’de yeni yerler açmayı arzu etmekteyiz.

-Son olarak, Serander.Net ile ilgili olarak sizin ifade etmek istediğiniz şeyler var mı?

Öncelikle sorularınız için çok teşekkür ederim. Umarım elimden geldiğince açık ve net cevaplarla 10. yılımıza dair bir şeyleri ifade edebilmişimdir.

Bir şeyler söylemekten ziyade aslında birkaç teşekkür cümlesi kurmayı arzu ediyorum.

Bizler bu yola çıkarken baştan sona ve bundan sonrası için de yayınımızın şekillenmesi ve gelişmesi adına hiçbir zaman yardım ve katkılarını esirgemeyen başta tarihçi-yazar Sayın Mehmet Bilgin, Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu, Ayhan Yüksel, Dr. Mustafa Duman, Adnan Yıldız, İsmail Hacıfettahoğlu, Fatih Sultan Kar ve daha şu an isimleri aklıma gelmeyen akademisyen ve yazarlarımıza, forum platformumuz adına Nezahat Değirmenci hanımefendi ve Ali Horozal’a ve yine bu yolculukta bizlerle beraber olan bütün Serander gönüllülerine teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.

serander.net Meftun Şengün Karadeniz Kültür Sanat Ganita
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg