Kanunlarımız Biyokaçakçılığı Teşvik Ediyor

Türkiye’de biyokaçakçılığın özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yoğun olarak görüldüğü ancak kanunların caydırıcı olmaması nedeniyle bu suçun önüne geçilemediği belirtildi. Türkiye’de gelişmiş ülkelerin aksine biyokaçakçılığın sadece Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilmesi ve yabancı kaçakçılara kesilen para cezalarının tahsil edilememesi biyokaçakçılar için Türkiye’yi kaçakçılık cenneti hâline dönüştürdü.

Kanunlarımız Biyokaçakçılığı Teşvik Ediyor
Kanunlarımız Biyokaçakçılığı Teşvik Ediyor Admin
Advert

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde köylüler tarafından yapılan ihbarlar üzerine son yıllarda 17 biyokaçakçılık vakası tespit edildi. Yabancı ülkelerden gelen bu kaçakçılara Kabahatler Kanunu kapsamında vaka başı 38 bin TL para cezası kesilerek kişiler ülkelerine gönderildi. Para cezaları ise kişiler ülkelerine döndükten sonra yaşadıkları ülkelere tebliğ edildi ancak cezaların tahsilatı gerçekleştirilemedi. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde geçtiğimiz yıllarda İsrailliler bitki ve böcek kaçırırken, son yıllarda buna Almanlar, Fransızlar, Bulgarlar ve Japonlar da eklendi. Biyokaçakçılığa karşı duyarlılığın arttırılması için Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğü tarafından Rize’de Biyokaçakçılıkla Mücadele Çalıştayı düzenlendi. Bölge Müdürlüğü kapsamındaki Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon illerinden Emniyet, Jandarma, Milli Parklar ve diğer ilgili kurumların temsilcilerinin katıldığı Çalıştay'da 5 ilin üniversitelerinden seçilmiş 5 bilim adamı da konuyla ilgili bilgiler verdi.

BİYOKAÇAKÇILIK KABAHAT SAYILIYOR

Çalıştayda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürü Mustafa Bulut, biyokaçakçılara karşı caydırıcı etkisi olacak yeni bir yasal düzenleme yapıldığını hatırlattı. Bulut, “Bölgemiz, Artvin başta olmak üzere biyolojik çeşitlilik bakımından son derece zengin. Maalesef biyolojik kaçakçılık olaylarına da sık sık ev sahipliği yapıyoruz. Bu yıl Gümüşhane ve Artvin’de bu vakaları yaşadık. Geçtiğimiz yıllarda bölgemizdeki tüm illerde benzer vakalar yaşandı. Biyokaçakçılık ülkemizde kabahat olarak görülüyor. Yabancılar da bu suçun ülkemizde Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirildiğini bildikleri için rahat davranıyorlar. Yakalandıklarında kendilerine para cezası veriliyor. Ancak bu parayı tahsil etmeden onları ülkelerine gönderiyoruz. Ellerini kollarını sallaya sallaya ülkelerine gidiyorlar. Ceza sonradan ülkelerine tebliğ ediliyor. Bu eksiklikle ilgili bakanlığımızın da yürüttüğü bir çalışma ile biyolojik kaçakçılık Kabahatler Kanunu kapsamından çıkartılıp suç sayılacak. Cezası da tahsil edilmeden kişiler ülkemizi terk edemeyecek.” şeklinde konuştu.

DÜNYANIN HER YERİNDEN GELİYORLAR

Bulut, biyokaçakçılık için kaçakçıların dünyanın çok farklı ülkelerinden Türkiye’ye geldiğini ifade ederek, “Geçtiğimiz yıllarda genelde biyolojik kaçakçılık için İsrail’den ülkemize gelinirken son yıllarda İsraillilerin sayısı azalırken; Almanlar, Fransızlar, Bulgar ve Japon vatandaşların bilinçli veya bilinçsiz olarak kaçakçılık vakalarına karıştığını tespit ettik. Gelenler daha çok üniversiteler kanalı ile geliyor. İzin almaları gerektiğini biliyorlar ama izne gerek duymadan ülkemizin biyolojik fotoğrafını çekmeye kalkıyorlar. İleride elde ettikleri bilgileri bilimsel veya farklı çalışmalar için kullanmayı planladıklarını düşünüyorum. Özellikle kelebekler, koleksiyoncular tarafından toplanıyor. Gümüşhane'de gergedan böceği toplayanlara rastladık. Japon turistlerin bir botanik turu kapsamında Rize'den bitkileri topladığını gördük." ifadelerini kullandı.

"MASUM BİRER TURİST GİBİ GELİYORLAR"

Çalıştaya konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Salih Terzioğlu, özellikle bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen birtakım enzimlerin, sanayi dallarında kullanıldığını vurguladı. Terzioğlu, bu sektörlerin başında parfüm sanayisi, tıbbi anlamda eczacılık, deri sanayinde kullanılan doğal maddeler geldiğini belirtti. Terzioğlu, dünyanın suni ürünlerden kaçmaya başladığını ifade ederek, "Özellikle hastalık sebepleri olması nedeniyle doğala olan talep her geçen gün artıyor. Bitkiler açısından soğanlı ve tıbbi aromatik bitkilerin genlerini elde etme noktasında çok ciddi bir uğraş var. Bu değerler bizim ülkemizin değerleri bizim insanımızın öncelikle faydalanması gereken değerler. Biyokaçakçılığa konu olan bu değerlerden yeterince faydalanmamız mümkün değil." dedi. Dünyada canlıların koleksiyonlarını yapan özel meraklı insanların olduğunu, doğada uçan bir kelebeğin güzel bir canlı olarak görülebildiğini aktaran Terzioğlu, şöyle devam etti: "Bizim için parasal olarak değer ifade etmiyor olabilir. Öyle koleksiyoncular var ki o kelebek için binlerce doları harcayabilir. Bunun için biyokaçakçılığa giren konulara girmekten bile çekinmiyorlar. Bunun uluslararası düzenlemesi olmasına rağmen bu riskleri alarak çeşitli insanlar göndererek ve yerel insanların maddi zafiyetlerinden faydalanarak, parasal cazibe nedeniyle kandırılarak insanların canlıları toplamaları için riskleri göze alabiliyorlar." Kaçakçıların bölgeye masum birer turist görüntüsü ile geldiklerini kaydeden Terzioğlu, "Niyetlerini çok iyi tespit etmemiz lazım. Yerel halkın uyanık, rehberlik yapan kişilerin bilinçli olması gerekiyor. Bu konuda tespit ve şüphe hâlinde görevlilerin bilgilendirilmesi son derece önemli." ifadesini kullandı.

KÖYLÜLERİ KULLANIYORLAR

Terzioğlu, “Maalesef köylülerimiz ekolojik denge açısından olayı çok da sağlıklı değerlendiremiyor. 3-5 kuruş karşılığında kandırılarak insanların biyolojik zenginliğimizi temin etmelerine yardımcı olabiliyorlar. Bu bitki ve böceklerden elde edilen bazı enzimler; kozmetik, ilaç ve diğer sanayi alanlarında ekonomik amaçlı kullanılıyor. Bu biyolojik canlılık bizim ülkemizin değerleridir. Öncelikle bu değerden bu ülkenin insanlarının istifade etmesi gerekir.” dedi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde biyokaçakçılık yapan kaçakçıların en çok ilgisini zehri ilaç sanayisinde kullanılan Hopa Engerek Yılanı, yabani arı türleri ve kelebekler çekiyor.

Kaynak: günebakış

Biyokaçakçılık
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg