Uygun mesleği seçmedeki en büyük engelimiz; insana bakışımız

Toplumsal hayatta ve yasalar karşısında her bireyin eşit ve değerli, her mesleğin önemli olduğunu sürekli vurgularız. Bu vurgumuz genellikle teorik düzeyde kalmakta. Sorun günümüzün değil, insanlık tarihinin genel bir sorunudur.

Uygun mesleği seçmedeki en büyük engelimiz; insana bakışımız
Uygun mesleği seçmedeki en büyük engelimiz; insana bakışımız Admin
Advert

Toplumsal hayatta ve yasalar karşısında her bireyin eşit ve değerli, her mesleğin önemli olduğunu sürekli vurgularız. Bu vurgumuz genellikle teorik düzeyde kalmakta. Sorun günümüzün değil, insanlık tarihinin genel bir sorunudur.

Bu duruma M.Ö 1100 yılından Eski Mısır uygarlığından kalma ve bir babanın oğluna verdiği öğüdün kaydını taşıyan bir papirüsü delil olarak göstermek isterim. Papirüste baba oğluna “yazı yazmayı iyi öğren, kendini ağır bedensel işlerden kurtarmış olasın ve ünlü yöneticiler katına yükselesin. Yazmasını bilen sıradan işlerde çalışmaz, emir verir yönetir. Hiçbir demirciyi yetkili mevkide, hiçbir dökümcüyü elçilik işinde gördüğümü hatırlamıyorum” şeklinde öğüt verir.

Genel kanının böyle olduğu toplumlarda bireyleri hayatlarını kazanmada yetenekli olduğu mesleklere kanalize etmek mümkün olamamakta, aileler çocuklarını toplumsal statülerin yüksek olduğu alanlara yönlendirmekte. Bireylerin meslek seçimi ve ailelerin bu yönlendirmeleri toplumsal yapıya bakıldığında da haklı da gözükmekte.

Hal böyle olunca toplum için gerekli olan meslek gruplarının çoğu görmezden gelindiği için gençlerin belli meslek alanları için mücadele ettiği bir eğitim yapısı ortaya çıkmakta. Böyle davranışların sergilendiği bir eğitim sisteminde ise öğrencileri yeteneklerine göre gruplandırmak mümkün olamadan en kolay ölçme biçimi olan test ’in hakim olduğu ve öğrencilerin düşünce üretebilme becerisinden uzak en iyi kalıplaşmış davranışı sergileyenlerinin gözde mesleklere kanalize edildiği bir sistem karşımıza çıkmakta.

Hele hele bu gözde meslek gruplarında da ülke olarak dünyaya öncülük eden bir düzeyde değil ise sorun daha da büyük demektir. Almanya başta olmak üzere gelişmiş olduğunu düşündüğümüz ülkelerde, gençlerin çoğunu üniversitelere bile göndermeden yeteneklerine göre diğer meslek gruplarına yönlendirilmesi bir tesadüf değildir. Zira böyle ülkelerde her meslek grubu ve her birey toplumda eşit haklar ve sorumluluklara sahiptir.

Eğitim sistemleri, imkanı olanların yetenekleri olmasa da toplumsal olarak elit sayılabilecek meslek gruplarına yönlendirilmesine değil, bireylerin doğuştan gelen yeteneklerini belirleme ve bu yeteneklere göre toplumun da ihtiyaç duyduğu alanlara insan yetiştirmeye odaklanmalıdır. Ülkemizde ise bu konudaki en önemli engel, toplumsal olarak bireylere mesleğinin getirdiği kazançlar ve ayrıcalıklar üzerinden değer vermiş olmamızdır. Bu ne akıllıca, ne de insanidir.   

Prof. Dr. Ali Kandemir Eski Mısır Papirüs Eğitim sistemi Meslek tercihi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg