Beşikdüzü yardım bekliyor

Sel felaketinin vurduğu Beşikdüzü esnafının yaraları ne zaman sarılacak?

Beşikdüzü yardım bekliyor
Beşikdüzü yardım bekliyor Admin
Advert

Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde 21 Eylül tarihinde yaşanan büyük sel felaketinden bugüne kadar büyük bir mağduriyet yaşadıklarını, kaderleriyle baş başa bırakıldıklarını dile getiren esnaf, günebakış'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Tahsin Gündoğdu (Gündoğdu Komisyon): Benim zararım önemli değil. Önemli olan Beşikdüzü halkının zararı. Yani Beşikdüzü halkının zararı benim zararım. Çünkü buradaki esnafın hepsine toptan mal veriyorum. Benim de 15-20 bin TL arası bir zararım oldu. Ama Beşikdüzülü esnafımızın daha büyük zararı var. Belediyemiz tarafından 1970 TL yardım verildi. Devletimizden tek isteğimiz Beşikdüzülü esnafımızın yaralarının bir an önce sarılmasıdır. 1950-2000 bin TL vermeyle esnafımızın yarasını saramazsınız. Devletimizden isteğimiz, esnafımıza faizsiz iki yıllık, üç yıllık geri ödemeli kredi imkânı sağlanmalı. Devletimizin burada vereceği 25-30 bin TL faizsiz kredi ile esnafımız kendine gelir. Devletimiz bana 2 bin TL vereceğine 20-30 bin TL kredi verse daha iyi olur. Verilen 2 bin TL kimsenin yarasına merhem olmaz.

Zülküf Dilli (Eski Yeşilköy Belediye Başkanı, Esnaf): Benim bu afette 130 bin TL zararım var. Dilli ailesi olarak toplam 600-700 bin TL zararımız var. Devletimiz belediye kanalıyla 1900 TL yardım yaptı. Onu aldık. Kaymakamlık tarafından da yardım yapılacakmış. Kaymakamlık tarafından yapılacak olan yardımlar metrekareye göre verilecekmiş. Bence içerisinde esnaf odası, kooperatif, kaymakamlık, belediye ve halktan temsilcilerin de olduğu bir komisyon kurulmalı. Bu komisyon, esnafa faturalarına göre tespitler yapmalı. Beşikdüzü'nde büyük esnaf taş patlasa 50-60 tanedir. Mutlaka bir komisyon kurulmalı. Bu komisyon tutulan raporları değerlendirip en azından zararın yarısı verilmelidir. Beşikdüzü esnafı bitti. Dışarıdan mal aldığımız firmalar bizlere mal göndermiyorlar. Nedeni de esnaf batmıştır, paramı ödeyemeyecek diye. Peşin parayla almak için para yok. Yapılacak yardımlar biraz gecikti. Devletimiz elinden geleni yapmaya çalışıyor ama işi sulandırıyorlar. Dağıtma noktasında bir sıkıntı var. Zararları belgeleriyle tespit edip en azından yarısı esnafa ödenmeli. Yoksa Beşikdüzü ayağa biraz zor kalkar. Beşikdüzü esnafımızın durumu gerçekten içler acısı.

Ahmet Turan (Çay ocağı sahibi): 21 Eylül'deki büyük afette 18 bin TL zararımız var. Şu ana kadar belediyemiz tarafından bizlere 1850 TL'lik ilk etapta yardım yapıldı. Ama ödemelerde gevşeklik var. Beşikdüzü ilçemiz esnaf olarak çok zor durumda. İş yok. Yaşadığımız bu afetten sonra işlerimiz yarı yarıya düştü. Bugün saat 10 oldu, daha iki çay satamadım. Herkes 5 TL'lik zararı 10 TL'lik yazdırdı söylentilerine katılmıyorum. Kesinlikle bizlerde öyle bir şey olmadı. Eksik yazdırdık, fazla yazdırmadık. Bizler, devletimizin bugünlerde yanımızda olmasını istiyoruz. Devletimizden tek isteğimiz yaralarımızın sarılması, bu derelerin ve altyapının bir an önce yeniden yapılmasını istiyoruz. Yoksa bir afeti daha bu ilçe kaldırmaz. Bir an önce normale dönmek istiyoruz.

Ali Kemal Çelik (Turkcell İletişim Merkezi): 80 bin TL'nin üzerinde zararımız var. Belediyemiz tarafından bizlere 1950 TL'lik bir ödeme yapıldı. Bizler maddi yardımlardan ziyade afet için önlemlerin alınmasını istiyoruz. Bu su nereden geliyor, nasıl geliyor? Bu çözüme kavuşturulabilirse faydalı olacağını düşünüyorum. Altyapı, derelerin yeniden ıslahı ve buna benzer çalışmalar bizler için daha hayırlı olacaktır. Ben ilçemizde ikinci afeti yaşıyorum. Daha önceki afette bu kadar zararımız yoktu. Bu afet ise iş yerlerimizi tamamen kullanılmaz hâle getirdi. Sadece beni değil ilçemizin bütün esnafını perişan etti. Tekrar söylüyorum: Dere yataklarının acilen ıslah edilmesi, ayrıca yukarıda bir havuz sistemi oluşturulup o suyun orada biriktirilip şehre kademeli olarak aktarılması gerektiğini düşünüyorum. Yani yukarından gelen suların önü kesilmeli ve şehre zarar vermesinin önüne geçilmeli.

Önder Öztürk (Fırıncı-Şarküterci): Beşikdüzü'nde uzun yıllardır esnaflık yapıyorum. İlçemizde ilk defa afet yaşamadık. 1996 yılında da bir afet yaşadık. 2012'de yaşadık. En ciddisi 2012 yılındakiydi. Her gelen afetler daha fazlasıyla geliyor. 21 Eylül 2016 tarihinde yaşadığımız afet bir başka büyük afetti. Maddi olarak çok ciddi manada iş yerlerimiz kullanılmaz hâle geldi. Bir tane aracımız pert oldu. Hem zararımız hem de iş kaybımız çok büyüktür. Şu ana kadar devletimiz hasar tespit raporlarımızı tanzim etti. Belediye Başkanımızdan Allah razı olsun. Bizlere öncülük yaptı. Belediyeye gelen paradan yaklaşık 2 bin TL'ye yakın bir miktar yardım bizlere yapıldı. Bunun akabinde kaymakamımız bunu devam ettiriyor. Şu anda elimize ulaşmadı ama 3 bin TL, 5 bin TL civarında da bizlere bir katkı yapmasını bekliyoruz. Devletimizden şunu bekliyoruz: Bütün suç bizi yıllardır idare edenlerindir. Biz şimdi kimseyi suçlamak istemiyoruz. Ama geçmiş yıllarda bu Beşikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmış, “Derelerin üzerini açtım, bir daha bu şehri yüz yıl su basmayacak.” diyenler en büyük suçludur. Bunu 1995 yılından beri söylüyorum. Her gelen makyajla, pansumanla işe devam etmiştir. Biraz önce Doğu Gözaçan Parkı'nda bir menfezi gördüm. Üzerini yeni açmışlar. Üzerine park yapmışlar, üzerine amfi tiyatro yapmışlar. Bunlar suç. DSİ'nin yapmış olduğu dere ıslah projeleri yüzde yüz hatalıdır. Bir derede üç tane 90 derece açıyla beraber dere olmaz. Derelerin üzerlerinin açılması lazım. Bu esnaf bu işin altından kalkamıyor. Esnafın dükkânındaki malı, mülkü gitti, parasını ödeyemedi. Sel aldı götürdü. O ürünleri yerine koyamıyor. Bu afetin daha önce Rize'de, Hopa'da örnekleri vardır. Yüzde yüz hasarları devlet tarafından ödemiştir. Biz 2012 yılında zararlarımızın yüzde 23'ünü aldık. Benim hâlâ 2012 yılında yaşadığımız o afetten dolayı Sosyal Sigortalar Kurumuna prim borcum var. Esnafımız bunun altından kalkamıyor. Devletimiz zararlarımızın yüzde yüzünü karşılaması lazım. Bir an önce esnafla kredi yolunun açılması lazım. Bankaya gidiyorsun düzgün esnafın işi görülüyor. Esnafa bir ayrıcalık olması lazım. Yok ödemenizi geç yaptınız, yok ek hesabınız var gibi söylemlerle esnaflar bankadan morali bozuk olarak dönüyorlar. İlçemize yardımların bir an önce ulaşması lazım. Daha fazla canların mı gitmesi lazımdı? Daha fazla zararların olması mı lazımdı? Yetkililerin bir an önce konuya el atmasını, özellikle Sayın Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli'nin, Beşikdüzü'nde afet günü vermiş olduğu sözler hâlâ hafızamızdadır. Sayın İçişleri Bakan’ımız Süleyman Soylu'ya güveniyoruz. Mutlaka bizlere yardım yapacaktır. Afet günü bizlere verilen sözlerin takipçisi olacağız. Bunu gündeme getiren her kimse, başta Sayın Devlet Bahçeli grup toplantısında bunu gündeme getirdi. Ona şükranlarımı sunuyorum. Bizlere hasarlarımızın tamamının ödeneceğine dair Sayın Başbakan Yardımcımızın sözü var. Bunların yerine gelmesini istiyorum. Ayrıca şehir içerisinden geçen 7 tane DSİ'nin dereleri var. Bir an önce bunların yeni projelerini yapıp bu insanları rahatlatmalarını bekliyorum. Polis karakolunun önündeki derenin çocukluğumuzda gördüğümüz gibi üzerinin ivedilikle açılıp sahile ulaştırılmasını, yine Tümen Deresi ile Bulanasa Deresi’nin de üzerlerinin açılarak denize ulaştırılması lazım. Her yağmur yağdığı zaman yağmur bizim üstümüzden geçiyor. Her hava bozduğu zaman gözümüz meteorolojide kalıyor. Acaba ne olacak diye? Yeter artık çözüm bekliyoruz. Hassasiyetlerimizi sürekli gündeme getiren günebakış gazetesine teşekkür ediyoruz.

Mustafa Balta (Konfeksiyoncu): 1961 yılından beri Beşikdüzü ilçemizde esnaflık yapıyorum. 21 Eylül tarihinde ilçemizde yaşanan büyük afette en yüksek zararı gören esnafın başında geliyorum. 200 bin TL zararımız oldu. Arabamız gitti. 2012 yılındaki afette de 20 bin TL civarında bir zararımız vardı. Şu ana kadar belediyemiz tarafından bizlere 1900 TL civarında bir para yardımı yapıldı. Kaymakam Bey'e söyledim. “Esnaf için henüz bir şey gelmedi.” dedi. Ben şahsen afetin olduğu gün burada iş yerimizdeydim. Mağazamızı kapattık, köpükledik ama afet ilçe merkezimizde gittikçe yükseliyordu. Mağazamızın camları patladı. Bütün ürünlerimiz çamur deryası içinde kaldı. Afet sonrası Sayın Bakan’ımız Süleyman Soylu, Sayın Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli zararların kuruşu kuruşuna kadar ödeneceğini söylediler. Ama ben daha önceki afetleri yaşayan bir esnaf olarak, devletin bugünkü durumunu da görerek bu zararların kuruşu kuruşuna ödeneceğini tahmin etmiyorum. Bana göre küçük esnaf devleti ayakta tutandır. Devletin belkemiğidir. Küçük esnafın o günden beri bankadaki ödemelerine, diğer ödemelerine hiçbir şekilde yardımcı olunmamıştır. Beşikdüzü'nde olan afet göz göre göre geldi. 2012’de oldu, dere yatakları ıslah edilecek dendi. 5 metrelik dere yatağı 2 metreye indirildi. Üstelik üstü de kapatıldı. Devletin paralarına yazık değil mi? Bu paralar gitti. Acaba bu paralar kime gitti? Bu dereleri yaparken bu suları almayacağı görülüyordu. Bunu defalarca söyledik. Sahil yolunu söyledik. Sahil yolu geçti. İlçe merkezi baraj gibi oldu. Su geliyor meydanda kalıyor. Bu binaların bodrum katları olmasaydı ilçe merkezi bir o kadar daha facia yaşardı. Beşikdüzü esnafının elinde tutulmalı. Afetten sonra bir hafta mağazamıza giremedik. Esnafın kaybından ziyade işgücü kaybı da var. Mağazamızı tekrar eski hâline getirmek için 15 gün çalıştık.

Necati Hınız (Perdeci): Benim net olarak 50-60 bin TL arası zararım var. Şu ana kadar belediyeden 1950 TL yardım aldım. Zararlarımızın karşılanması, verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz. Her dönem bu sel sıkıntılarını yaşıyoruz. Yeter artık, bu iş kökünden çözüme kavuşturulmalı ve Beşikdüzü esnafı rahatlatılmalı. Sel Beşikdüzü esnafının korkulu rüyası oldu. Yetkililerden bu konuda yardım bekliyoruz.

Abdurrahman Özdemir (Özdemir Yapı): 7-8 bin TL bir zararım var. Fazla bir zararım olmadı. Belediyeden 1925 TL bir yardım aldım. Devletimizden isteğim Beşikdüzü’ndeki bölgemizin altyapısının yapılarak denize ulaştırılması. Öyle ki yukarıdan gelen sel ilk olarak bizim dükkânlarımızın olduğu bölgeyi vuruyor. Bir önceki selde de bizler yine zarar görmüştük. O zaman da bir yardım yapılmamıştı. Sahil yolu geçince sahilde kot yükseldi. Kot yükselince şehir göl gibi oldu. Bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Bu yolu düzeltemeyeceklerse yolu yarsınlar dere yataklarını denize ulaştırsınlar. Biz burada sürekli bu sorunu yaşıyoruz. Burada altyapının bir an önce standartlara uygun şekilde yapılmasını bekliyoruz.

Hüsamettin Çetinkaya (Mobilyacı): Benim 350 bin TL zararım var. Fatura karşılığında 1950 TL belediyeden yardım aldım. Bu şekildeki bir yardımı ben uygun görmedim. Belediyeye kestiğimiz faturanın bir KDV'sini ödeyeceğiz. Onun dışında şu ana kadar herhangi bir yardım almadık. Sel olduğu tarihin ikinci günü Sayın Bakan’ımız Süleyman Soylu ve Sayın Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli ile görüştüm. Zararlarımızın karşılanacağı yönünde söz verdiler. Ben de kendilerine şunu söyledim: Bizler bunu daha önce yaşadık. Bizlere yapamayacağınız sözü vermeyin. İnşallah verdikleri sözleri yerine getirirler. Beşikdüzü esnafı zor durumda. Bizlere yardımcı olun. Esnaflarımız iş yapamaz hâle geldi. Altyapı yapılsın.

Akın Nezor (Emlakçı): Beşikdüzü’nde diğer esnafımız gibi biz de zarar gördük. 20 bin TL zararım var. Ben şu ana kadar henüz bir yardım almadım. Belediye 1800-2000 TL arası yardım yapıyor. Bize de yapacaklar. Beşikdüzü esnafımız zaten zar zor ayakta duruyordu. Bu afet de gelince tamamen esnafı kıyıya çıkardı. Ben aynı zamanda bu konuyla ilgili esnaf adına komisyonda görevliydim. Kaymakamlığa bir para geldi. Yalnız bu para hasar gideri için. Bunu adilce dağıtmak için gerekli çalışmalar yapıldı. Önümüzdeki günlerde esnafımıza ödeme yapılacaktır. Bu konuda Sayın Kaymakam’ımıza duyarlılığından dolayı teşekkür ederim. Devletimizin ona verdiği yetki doğrultusunda gelen yardımı adilce paylaştırmaya çalışıyor. Ancak bu yeterli değil. Beşikdüzü esnafımızın yaralarının bir an önce sarılmasını bekliyoruz. Şu görüntüde de sarılacağa benzemiyor. Önümüzdeki günlerde de bizler esnaf olarak bir toplantı yapacağız.

Günebakış - Hasan BAHADIR

Trabzon Beşikdüzü Sel Yardım Esnaf
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg