Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, basın mensuplarıyla düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında haksız ve hukuksuz imar talepleri karşısında toplumun hukukunu koruduğunu ve koruyacağını söyledi. Birkaç müteahhitin çıkarttığı gürültüye papuç bırakmayacağını kaydeden Gümrükçüoğlu, sessiz yığınların ve şehrin hakkını yerine getireceklerini söyledi. Gümrükçüoğlu, “Büyükşehir Belediyesi imar uygulamalarında arsa sahiplerinin, müteahhitlerin hak ve hukuku ne ise Trabzon’da yaşayan 768 bin insanımızın toplumsal hak ve hukukunu da gözetmek mecburiyetindedir. Biz menfaatleri için seslerini gür çıkarmaya çalışanların gürültülerine bakmaksızın haklarını hukuklarını tanıyarak yasaları uygularken, sessiz yığınların, yani şehrin hakkını da yerine getirmekle vazifeliyiz.” dedi.

İmar yetkisi bizde

2014 mali seçimleri sonrası imarda son sözün Büyükşehir Belediyesi tarafından söylendiğini kaydeden Gümrükçüoğlu, “2014 sonrasında Büyükşehir Belediyesi tüm Trabzonluların bildiği ve kanunun gerektirdiği yetki ve sorumlulukları uygulamaktadır.” dedi. Sokakta dile getirilen yüksek kat betonlaşması şikayetini kendilerin de duyduğunu ve özellikle Kaşüstü bölgesinin yeni bir Çukurçayır oluşturduğunu kaydeden Gümrükçüoğlu, bu tür şikayetlere kulak tıkamayacaklarını şu ifadelerle dile getirdi: “En önemlisi de şehrimizin sahibi olarak yaşayan vatandaşlarımız ve şehrimize dışarıdan gelenlerin hemen hemen tamamı, otobüste, sokakta, kahvede, gezdikleri yerlerde, kısacası her vesile ile her ortamda belli bölgelerimizdeki yüksek ve yoğun yapılaşmayı, ‘Beton mezarlıklarını yapmaktasınız. Bu şehrin geleceğini karartmaktasınız.’ diyerek eleştirmektedirler. ‘Hani yeni Çukurçayır’lar yapılmayacaktı, bu yapı yoğunluk artışı ve yüksekliklere hangi altyapı cevap verebilir ki?’ diye feryat etmektedirler. Bu büyük toplumsal tepkiye kulaklarını tıkayanlara buradan duyurulur.”

Belde belediyelerinin verdiği ruhsatlara müdahale etmiyoruz

Büyükşehir Belediyesi olarak 2014 seçimleri öncesinde verilen inşaat ruhsatlarına müdahala etmediklerini ancak gerek o ruhsatları gerekse yeni projelerle yüksek kat talep eden tadilatları kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini kaydeden Gümrükçüoğlu, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “2014 mahalli seçimlerinden beri yeni revizyon imar planları yürürlüğe girene kadar, 2014 seçimi öncesindeki var olan imar haklarında Büyükşehir’in herhangi bir kısıtlaması ve yasağı söz konusu değildir. Ve hiçbir zaman da olmamıştır. Yani daha önce mevcut olan imar planına göre ruhsat almak isteyenin ilçeden veya Büyükşehir’den tadilat isteme ihtiyacı yoktur. İnşaat ruhsatını zaten alır.”

Ormanın diğer yarısı da yansın diyemeyiz

Büyükşehir olarak kent kaygısı ve kenti koruma adına sürdürdükleri imar uygulamasıyla ilgili bazı müteahhitlerin akla ziyan yaklaşımlarıyla proje dayatmaya kalkıştıklarını ve daha önceki yanlış uygulamayı örnek gösterdiklerini kaydeden Gümrükçüoğlu, ormanın diğer yarısını yangından koruyacaklarını ifade etti. Gümrükçüoğlu şunları söyledi: “Herkes iyi bilmeli ki ‘Ben bir tadilat projesi yaptım ve getirdim. İlçe de kabul etsin Büyükşehir de kabul etsin. Anlaşma da yaptım, dairelerimi de sattım.’ diye akıllara ziyan ve ülkemizin hiçbir yerinde görülmeyen bir kanunsuzluk olamaz. Yani hiç kimse kendisini her şeyin yerine koyup da karar veremez. Bir de ‘2014’ten öncekiler yaptı ben de yapayım.’ diyenlere şehir adına diyoruz ki: ‘Bir ormanın yangında mesela yarısı yandı diye diğer yarısı da yansın.’ denemez.”

38 bin konutluk ruhsat alındı, nüfus nerede?

İnşaat sektörünün 2014 mali seçimleri öncesi 38 bin konutluk ruhsat aldığını ifade eden Gümrükçüoğlu, “Her konutta 4 kişinin oturduğunu düşünürsek 152 bin yeni nüfus eder. Halbuki Trabzon’un nüfusu 2015 yılında 1635 kişi artmıştır. Bu konut yığını ne olacak?” dedi. Gümrükçüoğlu basından kamuoyunu doğru bilgilendirmesini isteyerek gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Basın mensupları, basın toplantısında gözlemledikleri gerçekler karşısında şaşkınlık içerisinde sorularını yanıtladı. Gümrükçüoğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Bu kadim şehrin, bu tarihi şehrin bütün yaşayanlarını, basın yayınını, sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını, resmi kurumlarını, şehri gelecek nesillere ve dünyaya beton mezarlıkları haline getirilmemiş, şehirciliğin ve tabiatın en güzel uyumu ile dünyanın en iyi yaşanılabilir kentlerinden biri olarak devredebilmek için en başta lazım olan, imarına sahip çıkmaya davet ediyorum. Ben de Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu sorumluluğumu tam olarak sürdüreceğimi ilan ediyorum.”