Seferberlikten anladığım

Sayın Cumhurbaşkanımız ülkenin içinde bulunduğu kritik durumu ifade ettikten sonra, topyekün bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu vurgulamış, daha sonraki bir konuşmasında ise seferberlikten kast ettiğinin ele silah almak olmadığını belirtmiştir. Bir vatandaş olarak seferberlikten ne anladığımı ülkemizin ihtiyaçlarını da dikkate alarak aşağıda sıralamak istedim.

Seferberlikten anladığım
Seferberlikten anladığım Admin
Advert

Sayın Cumhurbaşkanımız ülkenin içinde bulunduğu kritik durumu ifade ettikten sonra, topyekün bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu vurgulamış, daha sonraki bir konuşmasında ise seferberlikten kast ettiğinin ele silah almak olmadığını belirtmiştir. Bir vatandaş olarak seferberlikten ne anladığımı ülkemizin ihtiyaçlarını da dikkate alarak aşağıda sıralamak istedim.

  • Her alanda yöntem sorununa çözümler bulmak. Ülkemizde bilgi üretmede, kullanmada, geleceğe ait projeksiyonlar çizmede, eğitimde, araştırmada, velhasıl her alanda bir yöntem sorunumuz var. Yöntem sorunu yetenekleri göz ardı eder, verimi düşürür, kaosa neden olur, başarılarıyı tesadüflere ve kişilere bağımlı kılar.
  • Ülkemizde her kurumun sorumluluk ve görevlerini yeniden tanımlamak, tanımlanan görevlere uygun gerçekçi stratejik planlar hazırlatmak, eleman alımlarında, proje desteklerinde stratejik planlamaya ciddiyetle uymak.
  • Toplumun her kesimini bilginin gücüne inandırmak.
  • Yetenekli beyinlerimizi, üniversitelerde bilineni tekrar eden ve dünyada etkinliğimiz olmayan popüler alanlara değil, yetenekleri doğrultusunda ihtiyacımız olan alanlara yönlendireceğimiz bir uygulamayı başlatmak. Buna mecbur olduğumuzu son olaylar göstermiştir. Zira hamle başlatmak istediğimiz bitün alanlara baktığımızda yetişmiş insan sayısının çok düşük seviyelerde olduğu karşımıza çıkmaktadır.
  • Eğitimin her kademesinin sonunda mezun olan öğrencilerin yeterlilik seviyelerini (bilgi ve beceri) belirleyebileceğimiz bir sistemi kurabilmek. Ülkemizde, her kademedeki mezunlarımızın özellikle beceri seviyelerinin ne olduğunu bilen ne bir kuruluş, ne de bir kişi mevcuttur.
  • Öğretmen adaylarını üniversiteye sadece çoktan seçmeli test sınavı sonunda değil, kavrama, ifade ve yazma becerilerini de içeren yetenek sınavlarıyla kabul etmek. Eğitimin sorunlarını tek başına teknoloji ve fiziki imkanları artırmakla çözemeyiz. Gelişmiş ülkelerin ortak özelliği eğitim işini ciddiye almaları ve öğretmen adaylarını seçme ve yetiştirmedeki titizliğidir.
  • Gençlerimize idealizim kazandırmak. Toplumumuzu oluşturan bireylerin çok azında temel ihtiyaçlarının karşılanmasının dışındaki konularda bir ideali var. İdealsiz toplum var olma mücadelesinde her zaman zayıf kalır.
  • Dünyaya kapalı bir sistemde ilerleyemeyiz. Üniversitelerimizin en azından bazı bölümlerinde verilen eğitimi, mezunlarının sadece ülkemiz sınırlarında değil, komşularımızdan başlayarak başka ülkelerde de çalışma yeterliliğine sahip olabileceği şekle getirmek.
  • Akademisyenlerimizi sadece ofis ve laboratuvarlarında bilimsel çalışma yapmasını yeterli görmeden alanları ile ilgili toplumun eğitilmesi, bilgilendirilmesi vb. konularında da faaliyet göstermelerini sağlamak.
  • Yurt dışında kamuoyunu takip edecek, oralarda çıkan doğru olmayan haberlere anında cevaplar verecek uzmanlar grubunu oluşturmak, var olanları güçlendirmek. Zira dış kamuoyu ülkemiz karşıtı söylemleri yayanların kaderine terk edilmiş durumda.
  • Araştırma, geliştirme çalışmalarımızı sadece ülke sınırlarına hapsetmemek. Araştırmacılarımızı özellikle de bizim için önemli gördüğümüz ülkeler başta olmak üzere, başka ülkelerin ekonomisi, sosyolojisi, hukuk sistemi, bilimi, sanayisi, edebiyatı, sanatı vb. konularının çalışılmasına teşvik etmek.
  • Seçkinlerimizi oluşturmak. Sorunlarımızı çözmek için bütün bireyleri tam yetkin hale getiremeyiz. Buna da gerek yok. Fakat her alanda ekonomistinden hukukçusuna, biyoloğundan kimyacısına, sanatçısından eğitimcisine dünyayı ve ülkeyi tanıyan seçkin bir grubu yetiştirmek zorundayız.  
  • Eğitim sisteminde yabancı dil öğretim metodunu değiştirmek. Mevcut sistem zaman ve kaynak kaybından öteye gidememekte. Kendi dışımızda olup biteni bilmeden geleceğe yön veremeyiz. Olup bitenleri anlamanın yolu, dil bilen uzman elemanların sayısının çokluğundan geçer.
  • Diyanetin faaliyetlerinde, ahlak, adalet, saygı, çalışma ve üretme konularının öne çıktığı bir anlayışa geçmek.
  • Kurumlara temel kriterleri sağlamak koşulu ile eleman alımını şeffaf yapmak.
  • Kurumları kişilere bağımlı olmaktan çıkarıp, misyonuna uygun kurumsallaşmayı tesis etmek.

Yukarıda sıralamaya çalıştığım seferberlik konularına elbette ilavelerim var. Fakat uzatmamak adına şimdilik yeterli görüyorum. Değinmeye çalıştığım hususlar benim dâhice fikirlerim değil. Bunlar dünyayı ve ülkemizdeki olayları genel olarak takip eden ve ülke yönetiminin her kademesinde hizmet veren herkesin söyleyebileceği fikirler türünden. Bunları hayata geçirmek kolay işler değil. Fakat en azından niyetini göstermek, gösterilen niyetleri hayata geçirmeye başlamak, başlananları hızlandırmak gerek.

Ali Kandemir Seferberlikten anladığım
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg