Doktor Ersun Yanal...

Ersun hoca iyi hocadır, başarılı hocadır, sahaya sürdüğü 11 iyidir, kötüdür, müdahaleleri yerinde ve zamanındadır ya da değildir. Biz bunları bilmekle mükellef değiliz. Ancak neticeyi her halükârda sorgularız.

Doktor Ersun Yanal...
Doktor Ersun Yanal... Admin
Advert

Trabzonspor taraftarları arasında Başakşehir maçından önce bir araştırma yapılsaydı, herhalde bir puana kimsenin itirazı olmazdı. Ama dediğimiz gibi, maçtan önce... Maç esnası ve sonrasında işler farklı gelişti.

Şimdi bir benzetme yapalım: Hasta bir yakınınız var, doktora götürüyorsunuz. Doktor bir tedavi uygulayacak, hastayı iyileştirecek.

Tedavi süreci başlıyor, siz de merak, endişe ve umut duygularıyla takip ediyorsunuz. Tıp doktoru değilsiniz ama kıyısından köşesinden de olsa her ortalama vatandaş kadar bilginiz var hastalık ve tedavi hakkında.

Fakat günler, haftalar, aylar geçiyor. Hastanın sağlığında bir türlü beklenen iyileşme gerçekleşmiyor. Ara sıra olumlu gelişmeler görülüyor, merak ve endişe geride kalıyor ve umutlar gerçek olacak  gibi duruyor, sonra hasta tekrar kötüleşiyor. Durumu doktora soruyorsunuz, o da her seferinde “Filan tedaviyi uyguladım ama sonuç alamadık. Şimdi bir başkasına başlayacağız” diyor.

Zurnanın zırt dediği yer işte tam da burasıdır. Hasta yakınlarına ilk bakışta yanlış gibi gelen tedavi yöntemleri, tıp bilgisi yeterli olan kişiler tarafından yeterli ve şart olarak kabul edilebilir. Belki de öyledir. Doktor da kendi alanında gerçek bir uzman olabilir. Problem, hastalık ve tedavi hakkında kimin ne kadar bilgili olduğu değil, sonuçta hastanın iyileşip iyileşmediğidir. Hasta yakınları hastalık ve tedavisi hakkında yeterli bilgi sahibi olmak zorunda değildir. Dolayısıyla tedavi yöntemlerini sorgulamalarına itiraz edilebilir. Amma ve lakin tedavinin sonuç verip vermediğini her türlü sorgulayabilirler.

Ersun hoca iyi hocadır, başarılı hocadır, sahaya sürdüğü 11 iyidir, kötüdür, müdahaleleri yerinde ve zamanındadır ya da değildir. Biz bunları bilmekle mükellef değiliz. Ancak neticeyi her halükârda sorgularız. Netice nedir peki? Başakşehir karşısında iki kez öne geçiyorsunuz, bir de bakıyorsunuz ki hastanın nabzı büyük bir hızla düşüyor, doktor da seyrediyor. Kalp duruyor, doktor nihayet müdahale ediyor, hasta hayatta kalıyor ama bünyesinde kalıcı hasar meydana geliyor. E siz de nabız düşerken müdahale edilseydi kalıcı hasarın olmayacağını görecek, bilecek kadar anlıyorsunuz. Affedersiniz, eşek değilsiniz ya...

Bir önceki yazımızda yaptığımız bir tespiti tekrarlayalım: Ersun hoca takımın başında bir sezon geçirmiş, ikinci sezona başlamıştır. Hastayı iyileştirmek için lazım olan ilaç ve ekipmanlar temin edilmiştir, zaten esas itibariyle elinde sahaya çıkaracak 11 futbolcusu olan bir teknik adamın başarısızlık için mazereti yoktur. Yapması gereken her şeye rağmen hastayı iyileştiremediğini itiraf etmesidir. Ya da hasta yakınlarıın kendisine teşekkür edip başka doktora gitmesi...

Düşünün ki tribünde Makedonya’dan kalkıp gelen ve pasolig merkezli her türlü zorluğu aşıp maça giren 67 yaşında bir Trabzonspor taraftarı ile forması sırtından zorla çıkarılan çocuklar var. Yani her hastanın sağlığı kıymetlidir ama bu hastanınki daha kıymetlidir. 

Ersun Yanal Trabzonspor Muharrem Usta tedavi hasta
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg