Bunlar olmadan etkili eğitim ve bilim yapılamaz

Zaman zaman öğretmen ve bilim insanı adaylarımızı iyi seçemediğimiz ve yetiştiremediğimiz yönünde serzenişlerle karşılaşıyoruz. Bu konudaki eleştiriler büyük oranda haklı olmakla birlikte eğitim ve bilim konusunda istenilen seviyede olmadığımızın sorumluluklarını tamamen öğretmenler ve akademisyenlere yüklemek haksızlık olur kanaatindeyim.

Bunlar olmadan etkili eğitim ve bilim yapılamaz
Bunlar olmadan etkili eğitim ve bilim yapılamaz Admin
Advert

 Evet öğretmen ve akademisyenler kaliteli olmalı. Fakat bu tek başına yeterli değildir. Ülkemizde merak duyusu gelişmiş, yeniliği arayan ve analitik düşünen bireyler istiyorsak her düzeyde kaliteli öğreticilerimizin işini kolaylaştıracak alanında uzman yardımcı personel ihtiyacını gidermek (eğitim uygulamalarına yardımcı uzmanlar, kütüphaneciler, koleksiyoncular, proje uzmanları, etkinlik tasarlayıcılar, herbaryum uzmanları, asistan vb.) ve imkânlar ölçüsünde zengin kütüphaneler, müzeler, spor alanları, sanat koleksiyonları, botanik ve hayvanat bahçeleri, sanat galerileri, doğa tarihi müzeleri vb. oluşturmak, var olanları zenginleştirmek gerek. Elbette bunların birden olması mümkün değil, fakat bu konuda adımlar atılmalıdır. Bunlar olmadan bütün iş yükünü öğretmen ve akademisyenlere yüklediğimiz bir eğitim etkinliğinden verim alamayız.

Yazımın bundan sonraki bölümünde konuyu biraz daha somutlaştırmak istiyorum.

Eğitim seviyesi iyi olan ülkelerde, öğretmenlere öğretici etkinliklerin tasarlanması ve uygulanmasında yardım edecek öğretmen olmayan ama pedagojik formasyona sahip uzmanlar bulunmaktadır. Öğretmenlerin tek başına bütün süreçleri onca öğrenciye etkili olarak öğretmesi mümkün değildir.  Yine bu ülkelerde tatil öncesi velileri bilgilendirmek üzere okullara gelen uzmanlar, tatilde nerede hangi öğretici etkinliklerin olduğu konusunda duyurularda bulunur ve öğrencileri bu etkinliklere buluşturmak için aile ile birlikte planlamalar yapar.

Okul sahası içinde oluşturulan küçük sebze bahçeleri ve seralar sayesinde öğrenciler sebze ve meyvelerin nasıl üretildiğinden haberdar olur. Yine bu ülkelerde öğrenciler botanik bahçelerine götürüldüklerinde derslerinde sözü edilen bitkilerle yüz yüze gelirler, onlara dokunurlar, bitkilere ait gerekli ödevlerini bu bahçede yaparlar. Doğa tarihi müzesine giden öğrenciler, kayaç çeşitleri, taşların oluşumu, doğal süreçlerin dünyamızı nasıl şekillendirdiğine ilişkin etkinliklerle yüzleştirilir. Bu ortamlarda canlı gruplarına ait fosiller dahil örnekleri görerek biyoçeşitliliğin ne olduğunu algılar. İçinde yaşadığı dünyanın ne olduğunu öğrenir.  Müzelere giden öğrenciler dönemlere göre düzenlenmiş tarihi objeleri yakından görerek tarihe tanıklık eder ve tarihin kitaplarda yaşanmış olgular olmadığını düşünerek tarih konusunda çalışmaya istekli hale gelirler.

Bilimsel anlamda ileri sayılan ülkelerde bir botanikçi araziden topladığı bitkileri kargoya verir, laboratuvarına dönen araştırmacı ön işlemleri yapılmış şekilde bitkiyi çalışma masasında bulur. İncelemesini bitirdikten sonra ilgili uzman bitkileri uygun şekilde arşivler, barkotlar, kayıt altına alır, veri tabanına geçer ve internet ortamında yayınlar. Kütüphanelerinde araştırmacının bulamadığı kaynak konusunda anında yardımcı olan, aranan kaynak o kütüphanede yoksa derhal size ulaştırılmasını sağlayan işine âşık kütüphaneciler vardır.

Bilimin değer bulduğu ülkelerde, akademisyenlerin en önemli yardımcılarının başında biriminde çalışan yetkin proje uzmanları gelir. Bu uzmanlar tarafından proje çağrılarından haberdar edilir ve dayanışma içinde başarılı projeler hazırlanır ve sonuçlandırılır. Laboratuvarlarında araştırmaları için gerekli donanımı hazırlayan ve çalışmalarını kolaylaştıran yetkin uzmanlar görev yapar. Ayrıca akademisyenleri direkt ilgilendirmeyen birçok idari işler uzman kişiler tarafından organize edilerek akademisyene bilim üretmesi için fırsat oluşturulur. Bu birimlerin en hamarat ve işinin erbabı uzmanların başında kütüphaneciler gelir.

Konu ile ilgili verilecek onlarca örnek bulunmaktadır. Konuyu uzatmadan söylemek istediğim; uzman destek elemanını ve öğrencilerin ve genç akademisyen adaylarının uygulama yapabilecekleri ortamları oluşturmadan, dünyanın en iyi öğretmenleri ve akademisyenlerine sahip olsak da eğitim ve bilimde istenilen seviyeye ulaşmamız zor görülmekte. Bir an önce öğretmen ve akademisyen yetiştirme konusunda taşıdığımız kaygıları, yardımcı personel yetiştirme ve okulda verilen eğitimi destekleyecek müze, kütüphane, botanik bahçesi vb. ortamları oluşturmada da sergilemeliyiz. Bilim tarihine baktığımızda bilimin; yardımcı elemanların, kütüphanelerin, botanik bahçelerinin, sanat galerilerinin ve müzelerin omuzlarında yükseldiğini görürüz.   Endülüs’te de, Bağdat’ta da, Antik Yunanda da, Helenistik Dönemde de, Rönesans’ta da böyle olmuştur. Ülkemizde de böyle olacaktır.

Ali Kandemir Bunlar olmadan etkili eğitim ve bilim yapılamaz
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg