Hababam Sınıfı artık mezun olmalı

İlk bölümü 40 küsûr yıl önce çekilmiş olan, yani bunca yıldır hayatımızın bir parçası olan bu fenomenin bizleri nasıl etkilediği hakkında ne söyleyebiliriz? Çok parçalı bir toplumun nadir ortak paydalarından biri olarak da görebileceğimiz bu film serisi hakkında olumsuz söz söylemek, yararını zararını sorgulamak içimizden gelmiyor, doğru. Fakat bunu artık yapmak zorundayız.

Hababam Sınıfı artık mezun olmalı
Hababam Sınıfı artık mezun olmalı Admin
Advert

Geçenlerde bir akşam fırsat bulduk, evde klasik bir film koyup seyredeceğiz. Tam o esnada açık olan kanalda Hababam Sınıfı başlamaz mı? Klasik mılasik kalmadı tabii, hipnotize olmuş gibi kapıldık. Yarım saatten fazla bir zaman sonra kendimizi büyüden kurtarabildik.

Sanırım bu ülkede pek çok kişinin başına yukarıda tasvir etmeye çalıştığım hadisenin benzeri gelmiştir. Bu duygusal esaretten hiçbirimiz rahatsız olmaz, bilakis büyük keyif alırız. Sosyal medyada eşimizi dostumuzu ekran başına çağırır, ertesi gün de etrafımızda kim varsa bu esaretin ne kadar sevimli olduğunu örnekleriyle anlatırız.

Pekâlâ… İlk bölümü 40 küsûr yıl önce çekilmiş olan, yani bunca yıldır hayatımızın bir parçası olan bu fenomenin bizleri nasıl etkilediği hakkında ne söyleyebiliriz? Çok parçalı bir toplumun nadir ortak paydalarından biri olarak da görebileceğimiz bu film serisi hakkında olumsuz söz söylemek, yararını zararını sorgulamak içimizden gelmiyor, doğru. Fakat bunu artık yapmak zorundayız.

Hababam serisi bir dönemin profilini eğitim sistemi özelinde gözlerimizin önüne mükemmel bir şekilde koymuş olabilir. Yalnız insanoğlu ekran ya da beyaz perdede gördüğü yanlışlardan ibret almıyor sadece, o yanlışları kopyalamak gibi bir de kötü huyu var. Bir dönem Türkiye’de o zamanların tek kanalı olan TRT’de intihar olgusunun başrolde olduğu bir dizi yayınlanınca takip eden günlerde sayısız yurdum insanı çatılara fırlamış, intihar şov yapmıştı. Red Kid’in purosu da kim bilir kaç kişiyi tiryaki yapmıştı şu yalan dünyada.

Avrupa ve Amerika sinemasında örnek okul, örnek öğretmen, örnek öğrenci modellemesinden geçilmez. Çok kötü bir mahallede berbat bir okul bile olsa, günün birinde harika bir öğretmen gelir ve okulu içinde öğrencileriyle beraber bataklıktan çeker çıkarır. Bu ve benzeri temalarla çekilmiş sayamayacağımız kadar film seyretmişizdir. Hababam serisinin ilk bölümünde Mahmut hoca böyle bir şeyi başarıyor aslında, ancak gişe hâsılatı tatlı gelince ikinci çekiliyor, ilk bölümün sonunda hastane odasında Mahmut hocayı dünyanın en mutlu insanı yapan diplomalar yalan oluveriyor. Ve bizi ağlanacak halimize –hâlâ- kahkahalarla güldüren traji-komedi başlıyor.

Artık bitmeli. Canımızı acıtacak olsa da bitmeli, çünkü uyuşturucu madde bağımlılığı gibi bir şey bu.

Peki nasıl bitecek, yasaklanacak hali yok ya. Öyle değil, şu Avrupa ve Amerika’daki örnek filmler gibi filmler çekilecek ve Hababam cinnetinin yerini onlar alacak. Tabii kamu spotu düzey ve sığlığında değil. Barış Manço TRT’de yıllarca program yaptı, çocuklara dişlerini fırçalamayı, süt içmeyi, arabanın ön koltuğunda oturmamayı tavsiye etti ama işe yaramadı. Ne kadar tatlı dille söylenirse söylensin, nasihatle olmaz bu işler. Olsaydı Hababam Sınıfı’nın “gerici” öğretmenin yüzüne karşı koro halinde okuduğu “Gençliğe Hitabe”yle olurdu. Bir toplumsal bilinç inşa edilmeli. İnşaat da temelden başlar, yani bilinçaltından.

Hababam fenomeni bir ihtiyacımıza cevap veriyor ki televizyona çıktığında hipnotize olmuş gibi seyrediyoruz. O ihtiyaç ortadan kaldırılmalı, pekâlâ da kaldırılabilir. Bunun için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda değil ama oradan başka pek çok yerde bulunabilir. 

Hababam Sınıfı İnek Şaban Güdük Necmi Münir Özkul Adile Naşit Tarık Akan Kemal Sunal Halit Akçatepe Hafize ana
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg