"Futbolu yayıncı kuruluş yönetiyor!"

Trabzonspor Kulübü eski başkan adayı Prof. Dr. Hakan Kulaçoğlu, Türkiye'de futbolu yayıncı kuruluşun yönettiğini iddia etti.

Admin
Advert

Kulaçoğlu, Türkiye'de yukarıdan aşağıya yayıncı kuruluş, federasyon, kulüpler birliği ve kulüpler gibi bir şemanın olduğunu savunarak, "Türkiye'de futbolu yayıncı kuruluş yönetiyor yani Türk futbolunda parayı veren düdüğü çalıyor" dedi.

Yayıncı kuruluşa gönderilen taleplerin hiç umursanmadığını ileri süren Kulaçoğlu, "Ne istersen iste nafile. 'Kar yağıyor maçlar gündüz oynansın. Maçları kışın gündüze, alalım seyirci gelmiyor' gibi gerekçelere, 'Önemli değil, sonuçta ben sana seyirci gelmiş gibi para veriyorum. Oturun seyredin' cevabı veriliyor" diye konuştu.

Türkiye'de futbola talebin bittiğini ve futbol izleyicisinin kalmadığını anlatan Kulaçoğlu, "Şike süreci sonucunda bu duruma gelindi. Bunu görmüyoruz. İddiaya, bahise, başarıya, evde oturup seyretmeye talep var ama stadyuma gitmeye yok. Ne yaparsan yap boş tribüne oynuyorsun. İzleyici olmaması futbolun olmadığı anlamına gelir. Bir değer oluşturuyorsunuz, tribünler de onun çarpanıdır ama bu durumda çarpan sıfır" şeklinde konuştu.

"Gerçekçi olalım! Pastayı küçültünce itibarımız küçülmeyecek"

Kulaçoğlu, kulüplerin ekonomik sıkıntılarla boğuştuğunun hatırlatılması üzerine, "Kulüplerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Gerçekçi olalım! Pastayı küçültünce itibarımız küçülmeyecek" ifadesini kullandı.

Kulüplerin gelir-gider dengesizliğinin uzun zamandır devam ettiğini dile getiren Kulaçoğlu, "UEFA'nın 15 yıl önce ortaya koyduğu kriterleri uygulamada yavaş davranıldı. Kuralların uygulanmasında yaşanan gecikmeler, açığın büyümesine sebep oldu. 'Bir şekilde hallolur, yarın devlet çözer, başka bir gelir kalemi çıkar, 2 futbolcu alıp şampiyon olursak Avrupa'ya gider para kazanırız' anlayışıyla geciktirildi ama şu an çözülemez duruma geldi" değerlendirmesinde bulundu.

Hakan Kulaçoğlu, kulüplerin, kendi imkanlarıyla bu sorununun üstesinden gelemeyeceğini, devlet yardımıyla da zor çözülebilecek bir hal aldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Gerçeği kabul etmek lazım, futbol bir oyun ve bu oyunun karşılığında para kazanılıyor. Gelir ne kadar, gider ne kadar bakmak lazım. Bu hesap bir yerden karıştığında toparlanamıyor. Taraftar baskı kuruyor. Seçilenler de başarısızlık oldukça yatırım yapmak zorunda kalıyorlar ve ucu kaçıyor. Ne yaparsanız yapın hatta Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kalın bu futbolcu harcamalarıyla denk getiremezsiniz. Bu gerçeği kabul etsek olacaktı ama artık o da mümkün değil. Çünkü borç var.

Devletin, kulüplerin vergi borcunu ve SGK primlerini affettiğini ya da bankalarından kredi verdiğini ancak faiz sebebiyle borcun daha da arttığını vurgulayan Kulaçoğlu, "Bu spor yöneticiliği anlayışıyla, bu başkanlara ve yöneticilere devlet ne kadar para bulursa, onlar da kulüplerini o kadar borca sokar. Yani 100 milyon borcu olan kulübe 200 milyonluk kaynak oluşturulsun, borç da 300 milyona çıkar. Taraftar 'en büyük başkan, en iyi oyuncuyu al' diyor. O sarhoşluk içinde herkes kaptırıp gidiyor. Birincisi gerçeklerle bağlantı kopukluğu, ikincisi sektörün içinde kötü niyetliler, nemalanıyorlar. Kulüplerin ne olacağı onları ilgilendirmiyor. Bu medya ve yönetici anlayışıyla bu işin gitmesi mümkün değil" dedi.

Finansal Fair Play ile kulüplerin kötü ekonomik durumlarının çözülmeye çalışıldığına ancak geç kalındığı için sonuç alınamadığına dikkati çeken Kulaçoğlu, şöyle devam etti:

"Kulüplerin bir araya gelip, 'senede 200 milyon dolar harcasak da 2 milyon dolar harcasak da aramızdan biri şampiyon oluyor. Avrupa'da da bir şey olmuyor. 5 sene bu rakamlara düşürelim, hepimiz birden kaybedemeyiz ki' demeli. Gelirleri düşürdünüz diye şampiyon çıkmaması durumu yok. Gerçekçi olalım pastayı küçültünce itibarımız küçülmeyecek. Bu işte böyle bir gelir yok ki harcama bu kadar olsun."

"Kulüplerimizi hep savunduk. Şike yaptıklarını bildiğimiz halde savunduk, şimdi de bu yapılıyor" diyen Kulaçoğlu, şöyle devam etti:

"Federasyon, hükümet ve yönetimin görevi, doğruyu savunmaktır ve kendinden olanı doğruya yönlendirmektir. Bunu yapmıyoruz çünkü bir karşılığı yok. Gerekli düzeye kadar eğitimde çok sıkıntımız var. Hayal dünyasında yaşıyoruz. Futbolcu menajerliği, bahis ve şike futbolu bitiriyor. Menajerlik pop starlıkta olur aktörlükte olur futbolcunun menajeri olursa o da aktör olur rol yapar."

"Bize gülüyorlar"

Beşiktaş'ı Avrupa'ya gitmekten alıkoymuş birinin Türkiye Futbol Federasyonunda(TFF) başkanlık yapmasını "skandal" olarak değerlendiren Kulaçoğlu, "Dünyada bize gülüyorlar" ifadesini kullandı.

Radikal kararlar alınması gerektiğini, "takımların canı yanmadan" durumun düzelmeyeceğini anlatan Kulaçoğlu, şunları söyledi:

"Avrupa'ya gidemiyorsa gitmesin başka türlü taraftar inanmaz. Zaman geçiyor bari bu zamanı acı tedaviyle geçirelim. Ceza alalım, gitmeyelim. Federasyon başkanı, zamanında kulübüne Finansal Fair Play kurallarına uymadığı için ceza verdiren bir başkan. Gazetesi de var, istediğini yazdırabiliyor. Böyle bir ülkede ne çözüm arıyorsunuz, önce bu adamı oradan indireceksin. Beşiktaş gibi bir kulübü Avrupa'ya gitmekten alıkoymuş birinin federasyon başkanı olması skandal, dünyada bize çok gülüyorlar da anlatılmıyor işte."

"TFF'nin harika sistemi"

Hakan Kulaçoğlu, "TFF'nin harika bir sistemi var. Kulüpler iyi oyuncuları çok para verip alıyor, küçük gelirler elde ediyor. TFF, en iyi oyuncuları bir lira vermeden oynatıyor" şeklinde görüş belirtti.

TFF'nin kulüplere "Şu oyuncuları yolla" dediğini, kulüplerin bunun karşılığında para alamadığını ifade eden Kulaçoğlu, "Hiç gideriniz yok, geliriniz var harika bir mali yapı. TFF de kulüpler gibi para versin orası da çöker. Federasyonu, futbolcuya verilen gerçek dışı paralar ilgilendirmiyor çünkü o vermiyor" değerlendirmesini yaptı.

 

TFF Hakan Kulaçoğlu Türk futbolu
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg