Yomra Platformu olarak her kesimden vatandaşlarla ortak basın toplantısı düzenleyen Belediye Meclis Üyesi Hasan Bayrak, Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu’nu ağır iddialarla suçladı. Bayrak, Yomra’nın artık yaşanılabilir ilçe olmaktan çıktığını söyledi. AK Parti Genel Merkezi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile savcılığa suç duyurusunda bulunan Bayrak, Sağıroğlu’nun hukuku hiçe sayarak ranta dayalı imar planı hazırladığını, aile şirketlerine haksız kazanç sağladığını ve görevini kötüye kullandığını ileri sürdü. Bayrak’ın açıklamaları şöyle:

AİLE ŞİRKETLERİNE HAKSIZ KAZANÇ SAĞLIYOR

Bugün Yomra ilçemizin yönetimsel sorunlarıyla ilgili basın açıklaması yapmak üzere, her kesimden duyarlı vatandaşlarımızın oluşturduğu Yomra Platformunu temsilen burada bulunuyoruz. Bildiğiniz gibi ilçemiz Trabzon'un en yaşanılabilir, bakir, huzurlu ve sakin beldelerinden biriydi. Ta ki yanlış ve çıkara dayalı belediyecilik uygulamaları başlayana dek. Şöyle ki hizmet götürmede vatandaşlar arasında adaletsiz davranması, şehir planını adeta hiçe sayarak şehirleşmeyi plansızlık üzerine kurması, imar planlarıyla istediği gibi oynayarak ranta dayalı imarın oluşmasını sağlaması, görevini kötüye kullanarak aile şirketlerine haksız kazanç sağlaması bunlardan sadece bir kaç tanesidir. Başta imar konuları olmak üzere belediyenin tüm faaliyet alanlarında keyfi davranışlar ve haksız kazanç elde etme gayretleri devam etmektedir.

YOMRA İNŞAAT ALANINDA RANTA DÖNÜK PATLAMA YAŞADI

Sayın Sağıroglu, belediye başkanı seçilmesiyle birlikte yatay yapılaşmadan dikey yapılaşmaya geçerek konumu itibarıyla Arap ve yerli yatırımcıların gözdesi haline gelen ilçemizde inşaat alanında ranta dönük bir patlama yaşanmasına sebep olmuştur. Trabzon'umuz, büyükşehir belediyesi olmadan önce 2014 Mart ayındaki meclis toplantısında alınan kararlarla mevcut imar planı notlarında yaptığı değişikliklerle rant adeta yağmalamaya dönüşmüştür. Bu ay içinde verilen 20 adet inşaat ruhsatı şehircilik açısından katliamdır. İlçemiz gökdelenler cehennemine dönmüştür. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da düzenlediği basın toplantısında bu konuya uzunca yer ayırmıştır.

RANT UĞRUNA, İLÇE İMARI KATLEDİLDİ

Büyükşehir olduktan sonra belde ve ilçe belediye başkanlarıyla yaptıkları toplantıda, ruhsat verilen yüksek yapıların o günkü yüksekliklerinde durdurulması ve belirlenen yöntemlerle sorunun çözülmesinin karara bağlanarak imza altına alındığını ancak özellikle şehrin doğusundaki belde ve ilçe belediyesinin bu karara uymadığını söylemiştir. Bu da gösteriyor ki Sayın İbrahim Sağıroglu rant uğruna ilçemizin imarını katletmiştir. Park, bahçe, yeşil alan, çocuk parkı vs. ayrılmış alanlar yapılaşmaya açılarak beldemiz adeta beton yığını haline getirilmiştir.

İLÇEDE BÜYÜK BİR YASA TANIMAZLIK VAR

Başkan, mecliste kabul edilen imar kararlarında sözlü talimatlarıyla değişiklikler yapmakta, müteahhidi değişen inşaatlarda birtakım imar hilelerini kullanarak kılıfına uydurmak suretiyle yüzde elli artış sağlayabilmektedir. Tabii ki bütün bunların kendisi için bir getirisi de olmuştur. İnşaat sektörünün aşırı genişlemesiyle belediye başkanının aile şirketleri hormonlu bir şekilde büyümeye başladı. Bu yasa tanımazlık öyle bir hale geldi ki, inşaatının hafriyat işini bu şirketlere vermeyen müteahhit ruhsat alamaz oldu. Merkez dört mahalledeki bazı kamu arazileri, dere kenarları ve tarım alanları dâhil birçok yer yasa dışı olarak döküm alanına dönüştürüldü. Bu şirketlerin iş makineleri ve kamyonlarının akaryakıt giderlerinin zaman zaman belediyeden karşılanır hâle geldi. Duyumlar ve belediyenin kayıtlarındaki harcanan akaryakıt miktarlarından anlaşılmaktadır.

TÜM ŞİKÂYETLERE RAĞMEN HAFRİYAT DÖKÜMÜ ENGELLENEMİYOR

Aile şirketlerinin, Yomra limanının bitişiğindeki kumsal kamu arazisine binlerce kamyon hafriyat dökmesine izin vererek Çevre Kanunu’na muhalefet ettiği gibi, görevini kötüye kullanarak birinci derecede aile yakınlarına haksız kazanç sağlamak suretiyle de irtikâp suçunu işlemiştir. Tarım arazilerine yüzlerce noktada hafriyat dökmüş ve hâlen iki noktada dökmeye devam etmektedir. Dökülen hafriyatlar yağışlar nedeniyle birçok yerde heyelana sebep olmuş, derelerin önü tıkanmıştır. Bu durum ileride can ve mal kaybına sebep olabilecek boyuta ulaşmıştır. Vatandaşlar ve jandarma karakol komutanlığı dökülen hafriyatlarla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri 22. Bölge Müdürlüğüne suç duyurusunda bulunmuştur. Ancak bu şirketlerin hafriyat dökmeleri hâlen engellenememiştir.

SAĞIROĞLU GÖZ GÖRE GÖRE YOMRA’YI KATLEDİYOR

Valimiz Sayın Abdil Celil Öz, TRABRİKAB'ın genel kurulunda yaptığı konuşmada bundan sonra dere kenarlarına, yol kenarlarına hafriyat dökenlere ağır cezalar uygulamak için talimat verdiğini belirtmiştir. Artık Yomra’da hafriyat dökecek dere kenarı da yol kenarı da kalmadı Sayın Valim. Ancak tarım alanları halen yok edilmeye devam ediyor. İbrahim Sağıroğlu devletin gözünün içine baka baka Yomra’yı katletmeyi sürdürüyor. Artık geçmiş olsun demekten başka da yapacak bir şey yoktur. Bu arada hafriyat dökmek için aile şirketlerine alan açmak amacıyla Yomra limanının doldurulması planıyla bakanlık nezdinde girişimde bulunup karar çıkartmış ancak Danıştay bu kararı iptal ederek limanımızın da katledilmesini engellemiştir. Şimdi de Sayın Sağıroğlu 2 Nisan tarihinde yaptığı basın toplantısında limanın doğusunda 610 dönümlük bir alanın doldurulması için bakanlık nezdinde girişim yaptığını söylemiştir. Bu dolgu alanında da, Arap turizmine yönelik golf sahası yapmayı planlamaktadır. Esasen Sayın Başkan’ın derdi bir dolgu alanı oluşturarak aile fertlerine ait hafriyat şirketlerine haksız kazanç sağlayacak alan açmaktır. Yoksa golf sahası umurunda değildir.

YOMRA’YI UÇURMADI, UÇURUMDAN AŞAĞI ATTI

Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun düzenlediği basın toplantısında söylediği gibi ilçemizde halkın faydalanacağı bir tane bile park, sosyal alan yokken İbrahim Sağıroğlu'nun bu yönde bir çalışma yerine çıkar amaçlı planlamalar yapması manidardır. Şu bir gerçektir ki bu gün 35 bin olan, ancak yakın gelecekte 100 binin üstünde nüfusa sahip olacak ilçemizde ne bir park, ne bir sosyal alan ne de bir otopark yoktur. İlçemiz bu hâldeyken, Sayın Belediye Başkanı, Kaşüstü Mahallemizde bulunan belediyemize ait araziye 3 bin 200 kişilik yurt yapılması için çalışmalar yürütüldüğünü söylüyor. İlçemizdeki kamu alanları bunun gibi kararlarla heba edilmiş, vatandaşın kullanması için gerekli alanlar tüketilmiş oluyor. Zaten bu alan başkanın aile şirketleri tarafından çok yoğun olarak hafriyatla doldurulmuş, şimdi de aynı şirketlerce boşaltılması için zemin hazırlamaktadır. Sayın Sağıroğlu, hiç sıkılmadan belediye başkanlığı döneminde Yomra’yı uçurduğunu söylüyor. Evet, Başkan ilçemizi ilk iki döneminde uçurumun kenarına getirmişti, bu son dönemindeki 2 yıllık çalışmasıyla da uçurumdan aşağıya uçurdu. Artık kentsel dönüşüm yapılsa bile ilçemizi kurtarmak mümkün olmayacaktır. Otopark sorunuyla ilgili olarak da, inşaatlara ruhsat verilirken otopark yapmayanlardan tahsil edilen paralarla ilçemizin bu alandaki sorunları fazlasıyla çözülebilecekken paraların ne amaçla kullanıldığı da bilinmemektedir.

SAĞIROĞLU, SÜLEYMAN SOYLU’NUN ARKASINA SIĞINIYOR

Şimdi buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Süleyman Soylu Bey'e sesleniyorum. Sayın Bakan’ım, İbrahim Sağıroğlu bütün bu suçları işlerken sizin isminizin arkasına sığınıyor. Böyle bir algı oluşturarak yasa dışı işler yapmaya devam ediyor. Sebep olduğu çevre katliamının cezasız kalmasında da onun bu davranışlarının etkili olduğu gözlenmektedir. Sayın Bakan’ım bunun böyle olmadığını elbette biliyoruz ama gereğini yaparak bu algıyı kırmak da sizin görevinizdir. İlçemizi bu sıkıntılardan kurtarmanızı bekliyoruz. Yomra artık İbrahim Sağıroğlu ve aile şirketlerini sırtında taşımaktan yoruldu ve bıktı.

BAKAN’A VE BAŞBAKAN’A YOMRA ÇAĞRISI

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Fatma Güldemet Sarı Hanım'a sesleniyorum. İlçemizde bu güne kadar işlenmiş ve tutanağa da bağlanmış olan çevre ve şehircilik suçlarına karşı, gerekli cezaların uygulamasını ve halen devam etmekte olan çevre katliamının durdurulmasını bekliyoruz. Başbakanım Sayın Ahmet Davutoğlu'na sesleniyorum. Biz idarî ve hukukî bütün yasal başvurularımızı yaptık ve görevimizi yerine getirdik. Sizin, belediyelerdeki yolsuzluklarla ilgili tutumunuzu ve kararlılığınızı biliyoruz. Bu konudaki görüşlerinizi kamuoyu önünde açıkça dile getirdiniz. Şimdi sizden ilçemizdeki bu kumpasın kırılarak, yolsuzluk sorununun ortadan kaldırılması için kapsamlı bir soruşturma açılması yönünde ilgililere emirlerinizi bekliyoruz.

günebakış - Berkant PARLAK