TEOG Sınavı Üzerine
Ali Kandemir

TEOG Sınavı Üzerine

Advert

 

Toplumda bazı uygulamaların zararı, uzun vadeye yayılmış ve zararların herkes tarafından paylaşılmış olması yüzünden dikkat çekici değildir. Daha somut bir benzetme ile; milyonlarca ton evsel atığın zaman içinde yavaş yavaş yaşadığımız ortama dağılmasının neden olduğu kirliliği toplumda dikkate alan insan sayısı oldukça sınırlıdır. Çünkü bu kirliliğin oluşturduğu kısırlık, hastalık ve yaşam kalitesinin düşüklüğü gibi etkiler zamana yayıldığı ve toplumca paylaşıldığından dolayı zihinlerde sorun teşkil eden bir durum olarak algılanmamaktadır.  Aşağıda vurgulamaya çalışacağım konunun anlaşılması için bu şekilde cümlelerle bir girizgâhı tercih ettim.

Bu hafta ortaokul son sınıftaki öğrencilerimiz bu eğitim-öğretim yılına ait TEOG sınavın ikinci basamağına katılacaklar. Çocukların hazırlanma sürecinde, TEOG sınavında sorulan soruların içeriğine ve yüksek puan almanın gerekliliklerine baktığımızda yukarıdaki örneğe benzer ve olumsuz etkileri bütün çıplaklığı ile ileride ortaya çıkacak bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.

Evlatlarımızın bir kısmının yeterli imkânları olmadığı için bu sınavlardan yeterli puan alması mümkün görülmemektedir.  Geri kalanlar ise çocuklukluklarını unutarak, gece, gündüz hayat memat meselesi olarak algılamalarına neden olduğumuz sınava stres altında yoğun mesai harcayarak hazırlanmaya çalışıyorlar.

Hazırlıkları zihinsel becerilerini kullanmaktan daha ziyade, kalıplaşmış davranış biçimlerini pekiştirecek onlarca tekrar çalışması üzerine kurgulanmıştır. Büyle olmak zorunda, çünkü sınavda yüksek not almak bunu gerektiriyor.

Sınav denemelerinin içeriğine bakıldığında ise, çocukların bu yaşta öğrenmelerine hiç te gerek olmayan, hayatta hiçbir zaman kullanmayacakları, yeteneklerini ortaya çıkarmaktan uzak konuların olduğu görülecektir.

Asıl tehlike ise; yoğun tempo içinde kişiliklerini pekiştirecek, kişisel sorumluluklarını kavrayabilecek, toplumu tanımalarını sağlayacak, sosyalleşmelerine katkıda bulunacak,  toplumsal yaşamanın gerekliliklerini öğrenecek ortamlardan uzak ve bedensel-zihinsel gelişimlerine katkıda bulunabilecek sportif faaliyetlerden yoksun, kalabalıklar içinde ben-merkezli yalnız kişiliklerin yetişmesidir.

Bu şekildeki sınav temposunun şekillendirdiği yaşam tarzlarının çocuklarımızın hayatını ömür boyu etkisi altına alacağı varsayıldığında; gelecekte toplumsal birlikteliğimizin, geçmişten gelen kültürel ve sosyal birikimlerimizin korunması ve gelecek kuşaklara aktarımının ne denli bir tehlike altında bulunabileceğini düşünmek gerek.  

Bugüne kadar bu coğrafyada ayakta kalabilmemizin en önemli nedenlerinden birisi de sosyalleşmemizin verdiği dayanışma becerimizdir. Ayrıca toplumların güçlü olabilmesinin önemli bir nedeni de, herkesin içselleştirdiği temel ahlaki kuralların çevresinde toplumsal kimliklerinin muhafazasıdır.

Diğer taraftan teknoloji ve düşünce alanında yenilikçi fikirlerin bilineni takrarlayan ve bilinenlere bağlı davranış sergileyen bireyler tarafından değil, analitik düşünen zihinler tarafından ortaya konduğu gerçeğini de unutmamak gerek. Yoğun sınav tempoları gençlerimize asıl ihtiyaç duyulan beceri kazandıracak zamanı ve ortamı ortadan kaldırmaktadır. 

Beceriyi ölçmeden yoksun ve teorik bilgiyi sürekli tekrarlamayı gerektiren TEOG gibi sınav sistemlerinin ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağını yetiştiremediğini ve bunun neden olacağı olumsuzluklarla toplumun yakın gelecekte yüzleşmek zorunda olacağını düşünüyorum. Umarım yanılıyorumdur. 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg