Trabzonspor düğümü’ne kılıcı vurmak
Bülent Şirin

Trabzonspor düğümü’ne kılıcı vurmak

Advert

Trabzonspor’un anlık fotoğrafını çektiğinizde, görünen manzaraya iyi demek için iyimser olmak bile yetmez artık. Daha önce de iki kez görev yapmış olan Ersun Yanal bir yıldan fazla bir zamandır takımın başında.

Muharrem Usta yönetimi de birkaç ay sonra iki yılını doldurmuş olacak. Sayın başkanın konuşmalarının başında ve sonunda bolca kullandığı “hiç kimsenin kuşkusu olmasın” ifadesiyle varılacağını söylediği hedefler, o anlık fotoğrafta hiç de yakın gözükmüyor.

Hepimiz biliyor ve kabul ediyoruz ki, sahada başarılı olunsa diğer problemler kimsenin umurunda olmayacak. Zaten o başarılar gelse problemler de çözüm yoluna girecek. Peki, Göztepe maçında oynanan oyun neyin nesidir? Skor demiyorum bakın. Trabzonspor kazansaydı oyuna da kimse itiraza cesaret edemeyecekti kolay kolay ama bence ortaya konan oyun o kadar berbat ki, skor her halükarda ikinci planda kalmalıydı.

Ersun Yanal Trabzonspor’da son göreve geldiğinden beri 2. Sezona başladı ve üç hafta da geride kaldı. Bu takım böyle mi oynamalıydı? Transferdi, takviyeydi, eksikti, fazlaydı, sakattı, cezalıydı... Geçin efendim! Oynanan oyun için bunların hiçbiri mazeret olamaz.

Çözümü -hâlâ- transferde görenler ağızlarını üç-dört takviyeden açıyorlar. Arkadaşlar, siz iyi misiniz? Kulübün (isterseniz yönetimin şeklinde anlayın) imkânları göbeğini çatlata çatlata ancak mevcut transferleri yapabildi-yapabiliyor. Hâttâ anlaşılan o ki imkânlarının da ötesine geçiyor. Sonuç ortada.

Pekâlâ... Bu takım birdenbire üst düzey bir futbol oynamaya başlayabilir mi? Kağıt üzerinde mümkün, nadiren de olsa geçmişte yaşanmış örnekleri var. Fakat o örneklerin hiçbirinde teknik direktör koltuğunda Ersun Yanal oturmuyordu.

Trabzonspor Avrupa'nın Orta Çağ karanlığını yaşarken kimsenin görmediği alanlarda Rönesans’ın filizleri yeşeriyor mudur dersiniz? Yani altyapıda minikler, gençler geleceğin Trabzonspor’unda fırtınalar estirmek için hazırlanıyorlar mıdır? Bakalım:

Geçtiğimiz günlerde bir ahbabım aradı. Oğlu Trabzonspor’un altyapı takımlarından birinde oynuyor. Delikanlı gayet başarılı ve istikbal vaadediyor. Derken Trabzonspor’un altyapı teknik yönetiminde meydana gelen görev değişiminden sonra bizim uşak kesik yiyor. Yerinde oynamaya başlayan futbolcu ise onun gölgesi bile olamaz. Ne olup bittiğini anlamaya çalışıyoruz ama ne mümkün... Tabii yeni oynamaya başlayan futbolcu neyin nesidir, kimin fesidir (!) bilmiyoruz. Bilsek belki olan biten hakkında fikir yürütebileceğiz.

Buna benzer çok sayıda yaşanmış ve yaşanmakta olan hikâye vardır. Yukarıdaki örnek gibi kimi kulağımıza geliyor kimi gelmiyor. Fakat Trabzonspor altyapısında yetenek ve liyakat esasına göre değil, ahbap-çavuş ve akrabalık ilişkilerine göre tercihler yapıldığı artık herkesin bildiği bir sır haline geldi.

Altyapı bu halde. Transferlerden istenen ve beklenen verim bir türlü alınamıyor. Nasıl çıkılacak bu sarmalın içinden? Ancak şu şekilde:

İnsanlık tarihinin değişmez kuralıdır: Yapılması gereken bir değişiklik ya da düzenleme zamanında yapılmazsa, sonradan ya kendi kendine olur ya da başkalarının eliyle. İki ihtimalde de bu değişiklik hemen her zaman tatsız ve istenmeyen şekillerde gerçekleşir.

Top Sayın Başkan Muharrem Usta’dadır. Radikal adımları atmalı ve gerekirse Gordion Düğümü’ne kılıcı vurmalıdır. Yoksa Trabzonspor görev süresinin sonlarına doğru “meraklısı varsa buyursun” diyecek kadar şaşıranları da gördü, “Trabzonspor benimdir!” diye esip savuracak kadar kendinden geçenleri de. Hangisinin nasıl hatırlandığını da Trabzonspor ortak hafızası pek güzel gösteriyor. Hayat bir tercihler manzumesidir.

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg