TDF’de kongreye doğru
Bülent Şirin

TDF’de kongreye doğru

Advert

Geçen pazartesi akşamı Of-Hayrat Derneği’nde bir iftar programı düzenlendi. Dernek, yaklaşan Trabzon Dernekleri Federasyonu kongresi münasebetiyle İstanbul’da faaliyet gösteren Trabzon derneklerini istişare amacıyla iftar vesilesiyle misafir etmişti.

Biz katılamadık, çünkü bırakın davet edilmeyi haberimiz dahi olmamıştı. Diğer gazeteci arkadaşlar katılmışlar, fakat davet mi edildiler yoksa haber alıp davet beklemeksizin mi katıldılar bilmiyorum. Sormadım da. Davetin sahibini sordum, “Of-Hayrat Derneği” dediler. Dernek başkanı Sayın Mustafa Saral’ın genelde medyaya, özelde de Bülent Şirin’e bir türlü anlam veremediğim kayıtsızlığı ve duyarsızlığı sürüp gidiyor. Hâlbuki hemşehri dernekleri hakkında en çok yazı yazan, düşünen, fikir yürüten gazeteci herhalde toplantıyı video kaydından takip ettiğim Abdullah Gözaydın ile benimdir. Gazetecilik kariyerim de ortalamaya baktığınızda fena (!) sayılmaz. Neyse geçelim.

Evet, toplantıyı Abdullah ağabeyin video kaydından dikkatle seyrettim. Kendisine özellikle teşekkür ediyorum.

Özet:

Kongre önümüzdeki pazar günü yapılacak. Açılış konuşmasını yapan ve bütün oturumu başarıyla idare eden Of-Hayrat Derneği Başkanı Mustafa Saral, TDF’ye yakın zamanda katıldıklarını, kendilerinin de güçlü bir dernek olmalarına rağmen Trabzon için gerçekleştirilecek projelerin hayata geçirilmesinin federasyon ile daha kolay ve mümkün olacağına inandıklarını, ülkenin içinden geçtiği zor dönemi de göz önünde bulundurarak birlikte daha geniş kapsamlı ve daha büyük düşünmek gerektiğini ifade etti. Hemen akabinde de 27 Mayıs pazar günü yapılacak olan kongrenin daha sağlıklı şartlar altında olması için ertelenmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi.

'Titri yüksek' aday bulunamadı

Daha sonra konuşan TDF Genel Başkanı Mustafa Demir ise kongrenin zamanında yapılmasına karar verdiklerini, toplantıdan aksi yönde bir istişare kararı çıkarsa da uyacaklarını beyan etti. Bir yıl önce başkanlığı bırakma kararında olduğunu, titri yüksek Trabzonlu isimlere gidip başkanlık teklif ettiklerini ama hiçbirinin kabul etmemesi ve Trabzonlu bakanların da tavsiyesiyle devam kararı aldığını açıkladı.

TDF’nin en iyi (?) zamanları

Toplantının sonunda da konuşan Mustafa Demir, federasyonun en iyi zamanlarını yaşadığını iddia ederken, evvelki kongrelerden önce verdiği vaatlerin hiçbirini yerine getirmediği konusuna hiç girmedi. Kimse de kendisine böyle bir şey sormadı nedense. Geçen yıl referandumda taraflı tarafsız herkesin tepkisini çeken “EVET” pankartı da hakeza. Ne biri sordu, ne Mustafa Demir konuya girdi. Yine her zaman yaptığı gibi Trabzon’un fethi ile Trabzon’un kurtuluşu etkinliklerinden övgüyle söz etti, Trabzon’dan getirilip İstanbul’da ağırlanan 30 öğrenci, Doğu vilayetlerinde yardım yapılan çocuklar, Bosna’ya gönderilen 500 erzak paketi…

İstanbul’da sadece bir kez değil, her yıl yurt dışında bir bölgeye yardım yapan (Trabzon Çaykaralılar Derneği), memleketten İstanbul’a her yıl 40-50 öğrenci getiren (Şalpazarı Eğitim Derneği) dernekler vardı halbuki. Kendi mülküne sahip olan çok sayıda dernek vardı. Ve federasyon hâlâ Fındıkzade’de köhne kiralık dairede ikamet ediyordu.

Tutarsız ve geçersiz mazeretler

Mustafa Demir, kongreye sayılı günler kalmış olmasına rağmen hazirun listesinin hâlâ hazır olmamasının da federasyonun mülk sahibi olamamasının da müsebbibi olarak üstü kapalı şekilde Hüseyin Ayaz’ı gösterdi. Tutarsız ve anlamsızdı. Aylar öncesinden kongre kararı alınır da nasıl bugüne kadar hazirun listesi hazır olmazdı? “Derneklerden istedik ama göndermediler. Ne yapalım?” diye mazeret olur muydu? Ne demekti “Mülk edinecektik ama başkan vekili mülk değil etkinlik yapmayı tercih etti”? Başkanı kimdi bu kurumun? Son kararı kim veriyordu?

Mustafa Can da adaylığını açıkladı ve geçmiş günlerde vapur toplantısında kullandığı üslup nedeniyle özür dileyerek başladığı sözlerini, dikkatli bir usulle sürdürerek başkan olduğu takdirde takip edeceği stratejinin genel hatlarını çizdi.

Sonuçta kongrenin pazar günü yapılmasına karar verildi. Zaten bu kararı alma yetkisi TDF yönetimine aitti, istişare toplantısında ancak tavsiye kararı alınabilirdi. Öyle görünüyor ki bir ilk yaşanacak ve ilk kez bir TDF kongresi çok adaylı olacak. Mustafa Can ya da çıkabilecek başka bir aday kazanırsa TDF’yi nasıl bir gelecek bekliyor bilemeyiz ama Mustafa Demir devam ederse ne olup biteceğini çok iyi biliyoruz. “40 yıllık Kani, olur mu yani” demiş atalarımız. Sayın Demir’in bunca yıllık tarzını değiştireceğine inanmamız için hiçbir geçerli sebep bulunmuyor.

Of-Hayrat Derneği’nin TDF'ye etkisi ne olacak?

Amma ve lakin… Of-Hayrat Derneği’nin katılımı çok önemli bir olaydır. TDF’nin hal ve gidişine nasıl bir etki ve katkıda bulunacak, kısmetse bunu göreceğiz. Çünkü adı geçen dernek, İstanbul’daki Trabzon derneklerinin belki de en güçlüsü. Katılımları bana şöyle bir benzetmeyi hatırlattı: Düşünün ki Orta Amerika ülkeleri kendi aralarında bir tür federatif yapı kuruyorlar. Guatemala, Nikaragua, Kosta Rika, Honduras vs. bir araya gelip diyor ki “Biz bütün Amerika’yı temsil ediyoruz. Bu alanda en büyük kurum biziz” Derken günün birinde Amerika Birleşik Devletleri geliyor ve bu federatif yapıya katılıyor. Sonrası nasıl olur? Kontrol ve insiyatif kimde olur?

Yazıyı ayrıntılı bir haber değil, köşe yazısı formatında kaleme aldık. Dolayısıyla bütün ayrıntılara, mesela önemli şeyler söyleyen İdris Türk ve İsmail Turgut Öksüz gibi konuşmacıların sözlerine yer veremedik, iki değerli dostumuzun hoşgörülerine sığınıyoruz. Zaten haddinden fazla uzadı yazı. Kimse kusura bakmasın, davet bir yana haberdar bile edilmediğimiz etkinlik için iyi bile zaman ayırdık.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg