Bardak boş mu dolu mu?
Advert

Bardak boş mu dolu mu?

Üç zorlu maçı kazanabilirdik, kazanamadık ve kazanamamak da başarı telakki ediliyor. Ama son tahlilde küme düşme hattıyla aramızdaki puan farkı sadece dört. Teorik olarak, böyle bir kaç tane daha “başarılı” beraberlik alınırsa pek de uzak olmayan uçurum iyice yanaşabilir. Kimse bu ihtimale “kesinlikle olmaz” diyebilir mi?

SPOR - TRABZONSPOR - 2017-10-03 19:13:49

Beşiktaş maçı 2-2’lik skorla geride kaldı. Yine sonuçtan sebebe doğru gidelim, her zaman yapmaya çalıştığımız gibi. Ligin en formda ve en kaliteli takımıyla deplasmanda alınan beraberlik en azından kağıt üzerinde sevindirici. Devam edelim:

Trabzonspor ilk yedi haftada dokuz puan almış. Liderle arasında 10 puan var, küme düşme hattının üst sırasında olan takımla dört... 16 gol atmış, 15 gol yemiş. Attığı fena değil, ancak Alanyaspor ile birlikte ligin en fazla gol yiyen takımı. Yani rakamsal veriler pek de parlak gözükmüyor. İstanbul’un üç zorlu deplasmanından yenilmeden dönülmüş olması iyimserlik çizgisini besliyor olabilir.

Ancak Trabzonspor’un bu maçları kazanmanın eşiğinden dönmüş olması soru işaretlerini artırıyor. Zaten dikkat edilirse Trabzonspor son yıllarda İstanbul deplasmanlarında kötü oynamıyor. Yenilse bile futbolu göz dolduruyor. Bu da bize hem Beşiktaş hem Fenerbahçe hem de Başakşehir maçlarında oynanan futbolun çok da ciddi bir artı olmadığına götürüyor. Düşünün bir: Bu üç zorlu maçı kazanabilirdik, kazanamadık ve kazanamamak da başarı telakki ediliyor. Ama son tahlilde küme düşme hattıyla aramızdaki puan farkı sadece dört. Teorik olarak, böyle bir kaç tane daha “başarılı” beraberlik alınırsa pek de uzak olmayan uçurum iyice yanaşabilir. Kimse bu ihtimale “kesinlikle olmaz” diyebilir mi? Alanyaspor maçı gibi muhtemel kazaları (?) saymıyorum bile.

Neyse, önümüzdeki maçlara bakacağız artık. İnşaallah bundan sonra takım çıkışa geçer, savunmada zaaflarını bertaraf eder, gol yollarında daha akılcı davranır ve camiaya zirve heyecanını yaşatır.

Şu Olcay’ın gol sonrası tavrına da iki satır değinelim. Bu Avrupa’da zaman zaman şahit olduğumuz bir tavırdır. Eski takımına karşı oynayan bir futbolcu, o eski takımında mutlu günler geçirmiş ve oradan güzellikle ayrılmışsa, yeni takımında eski takımına bir de gol atmışsa golden sonra sevinmez ve tribünlere Olcay’ın yaptığı hareketi yapar. Eğer gol atar da sadece sevinmemekle yetinir, tribünlerden özür dilemezse bu şu anlama gelir: “Aslında sizden pek de keyifli ayrılmadım, camiaya kırgınım ama ekmeğini yedim, yine de vefa gösteriyorum

Sonra Olcay’ın hareketinin ardından Beşiktaş’ın tribün ateşinin düştüğünü, sahaya olan etkisinin azaldığını kaç kişi fark etti?

Futbolu çok iyi bilen (!) taraftarımız biraz da bu konulara, yani asıl bilmesi gereken konulara eğilse daha faydalı bir şey yapmış olacak. Beşiktaş’ın mevcut teknik direktörü Fenerbahçe’nin stadında bordo gömlek-mavi ceketle görünüyor. Beşiktaş’tan kimsenin gıkı çıkıyor mu?

DİĞER HABERLER