MHP Genel Başkan Adayı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, Rize’de genel başkan adaylığını açıklamak üzere önce Trabzon’a geldi. Beraberinde Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ve Eski Rize İl Başkanı ve MYK Üyesi Cem Kazmaz’la Trabzon’a gelen Özdağ burada bir gece konakladı. Trabzon’da konakladığı akşam önceden sözleştiği ve bölge illerinden olan bazı partililerle görüşen Özdağ’la günebakış'tan Berkan Parlak özel bir söyleşi gerçekleştirdi.
Ankara 12. Sulh Mahkemesinin MHP’de ‘olağanüstü kurultay’ yönünde verdiği kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu karar ‘Ankara’da hâkimler var.’ sözümüzü rahatlıkla söylememizi sağladı. Çünkü 2007’den bu yana hukuk sisteminin nasıl perişan edildiğini, bağımsız ve tarafsız yargının nasıl tasfiye edildiğini yakından gören ve bilen insanlar olarak son süreçte mahkeme üzerindeki çok boyutlu baskılardan ötürü büyük endişe içindeydik. Bu endişemizi zaman zaman değişik açıklamalarla dile getirdik. Ancak mahkeme bağımsız ve tarafsız yargının nasıl davranacağını gösterdi ve ortaya olması gereken, hukuk ve adalet ilkesine uyan bir karar koydu. Bu kararla birlikte MHP’de olağanüstü kurultay süreci başlamış oldu. Türk milletine, Milliyetçi Hareket Partisine ve Ülkücü camiaya hayırlı olsun.
24 Şubat 2016 tarihinde olağanüstü kurultay çağrısında bulundunuz. Diğer adaylar sizden yaklaşık 4-5 ay önce bu çağrıda bulundu. Neden bu kadar geç kaldınız?
Öncelikle benim parti içi mücadelem ve partideki demokrasinin kırılmasına karşı fikrî çalışma başlatmam Aralık 2002’ye kadar geri gider. Aralık 2002’de ortaya koymuş olduğum “3 Kasım Seçimleri ve MHP” adlı bildirgeyle 57. Hükûmet döneminde yapılan ideolojik ve siyasal hataları eleştirmiş ve bu durumdan nasıl çıkılması gerektiğini ortaya koymuştum. Daha sonra 2006 kurultayına kadar Türkiye’yi gezdim. Konferanslar verdim. Bu konuda kitaplar yazdım. Milliyetçiliğin ve Milliyetçi Hareket Partisinin yeniden organize olması konusunda. 21. yüzyılın Türkiye’ye yönelik tehditlerine ve önüne koyduğu fırsatlara daha doğru cevaplar verilebilmesi için. Ancak kongre öncesinde ihraç edildim. İhraç edildikten sonra da Milliyetçi Hareket’e ve Türk milliyetçiliğine katkılarım devam etti. 2011’de partiye davet edildim. 2011 seçimlerinde İstanbul 2. bölgeden 4. sırada aday gösterildim. Partimiz de bir komployla karşı karşıyaydı. Dolayısıyla seçilemedim. Haziran ve kasım seçimlerinde Gaziantep Milletvekili olarak seçildim ve Gaziantep’te partimizin oyunu yüzde 113 oranında artırdım. MHP 7 Haziran’la 1 Kasım arasındaki süreçte iki milyona yakın oy kaybetti.
Bu süreçte MHP’nin izlediği siyaseti eleştirdiniz mi?
Süreç iyi yönetilemedi. Söylediğimiz şeyler temel olarak ilkesel zeminde çok doğru olduğunu düşünüyorum. Bunu her fırsatta ifade ettim. Ancak doğru şeyi de doğru şekilde söylemeniz gerekiyor. Eğer doğru şeyi doğru şekilde söylemezseniz halkla doğru siyasal iletişim kurmadığınız için mağlûp oluyorsunuz. Seçimden sonra bu mağlûbiyetin değerlendirilmesini arzu ettim. Olağanüstü büyük bir tepki vardı Ülkücü tabandan. Sayın Genel Başkan, bu değerlendirmeyi yapar umuduydum. Bu arada beni genel başkan yardımcılığına gösterdi. Bir MYK üyesi olarak görev yapıyordum. Partiye divanda da hizmet etmek ve süreci içeriden düzeltebilirim umuduyla kabul ettim. Arkadaşlarımız olağanüstü kurultayla ilgili imza toplamaya başlamışlardı. Ben divanda bulunduğum sürece kurultay taleplerinin meşru ve tüzüğün buna açık olduğunu kamuoyu önünde birkaç kez dile getirerek tansiyonun yükselmesini engelledim. Genel Merkezden yapılan aksine açıklamaların üstünü bu anlamda karşı çıkarak örttüm. Ülkücü Hareket’te bir yarılma olmasını engellemeye çalıştım.
Neden istifayı bu kadar geciktirdiniz?
Bu arada Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli ameliyat döneminden geçti. O dönemden geçerken istifa etmek şık olmazdı. Çünkü ne yapacağını bilmek gerekirdi. Hastaneden çıktıktan sonra “Ben bu görevi yürütemiyorum.” veya “Partiyi kongreye götürüyorum.” diyebilirdi. Ama aksine teşkilâtlarda tasfiye yapacağını açıklaması üzerine benim “Erken seçim geliyor MHP buna göre hazırlanmalıdır.” biçiminde uyarıda bulunmamı göz ardı edince ben de istifaya karar verdim. Devlet Bey’in partiyi kongreye götürmesi çağrısında bulundum. Doğrusu bu kararımın çok doğru olduğunu bir kez daha gördüm. Toplumdan da partili partisiz olumlu destek gördüm. Yaşamımın hiçbir döneminde bu kadar toplumsal destek aldığımı anımsamıyorum.
Diğer adaylar da önceden ifade ettiler. Kurultayda bir birleşme söz konusu olur mu?
Bunları konuşmak için çok erken. Bir kongre tarihi belli olsun. Aday olan arkadaşlarımızın hepsi çok değerli Türk milliyetçisidir. Türkiye’ye, Milliyetçi Hareket Partisine hepsinin müstesna hizmetleri olmuştur. Ben onların bu çalışmalarını saygıyla karşılıyorum. Son süreçte önemli bir atılım yaptılar. Esasen kongre kararı alındıktan sonra kendileriyle görüştüm ve tebrik ettim bu sonuçtan ve göstermiş oldukları çalışmalardan dolayı. Her şey yeri geldiğinde konuşulur.
Rize’deki adaylık açıklamanız çok ilgiyle karşılandı. Nereden çıktı bu düşünce?
Birlikte siyaset yaptığım ama ilkokul birden bu yana aynı zamanda arkadaşım olan Eski Rize İl Başkanı, MYK Üyemiz Cem Kazmaz Bey. 1 Kasım’dan sonraki süreçte tartışmalarımız içerisinde rahmetli Başbuğ’umuzun “Ne zaman Rize’den milletvekili çıkarırsak o zaman MHP iktidara gelir” sözü üzerine iktidar yürüyüşüne Rize’den başlamak noktasında düşünce birliği ettik. Ben doğru bir karar aldığımızı düşünüyorum. İnşallah iktidar yürüyüşümüzü de Rize’den başlatacağız. Rize İl Başkanı Serkan Birben’in, bu adaylık açıklamanızla ilgili “Bu açıklama bizim için yok hükmündedir. Gitsin Gaziantep’te açıklama yapsın.” yorumunda bulundu. Bu konuda ne söyleyeceksiniz? Herkes kendi işini yapsın. Ben bu konuda değerlendirme yapmak istemiyorum. Ben partinin MYK üyesiyim. Genel başkan adayıyım ve milletvekiliyim. Durum bu kadar.
günebakış - Berkant Parlak
