Hava Boşluk Kabul Etmez

Ülkemizde iyi işler olmasına karşın “eğitim” gibi çok da başarılı olduğunu söyleyemeyeceğimiz bazı alanlar bulunmaktadır. Eğitim konusunda, benim de zaman zaman tenkit ettiğim ve siyaset kurumu tarafından şekillendirilmeye çalışılan ve gelecekteki sonuçları konusunda da emin olamadığım bazı uygulamalar yapılmakta.

Hava Boşluk Kabul Etmez
Hava Boşluk Kabul Etmez Admin
Advert

Yazının başlığındaki ifade sadece hava gibi fiziksel nesnelerle (gözle görülmese bile) dolu ortamlar için değil, hemen hemen bütün mekânlar ve toplumsal olaylar için de geçerlidir. Bir yerde meydana gelen boşluk bir şekilde doldurulur. Misyonları farklı olan kişi ve kurumların alanları dışında görev yapmaları veya göreve soyunmaları aslında bir boşluğun doldurulmasıdır. Bu doldurma işlerinin başarıyla sonuçlanıp sonuçlanmadığı her zaman tartışmalı bir konudur.  Buraya kadar yazmaya çalıştıklarımın daha iyi anlaşılması için bir örnek üzerinden gitmek istiyorum.

Ülkemizde iyi işler olmasına karşın “eğitim” gibi çok da başarılı olduğunu söyleyemeyeceğimiz bazı alanlar bulunmaktadır. Eğitim konusunda, benim de zaman zaman tenkit ettiğim ve siyaset kurumu tarafından şekillendirilmeye çalışılan ve gelecekteki sonuçları konusunda da emin olamadığım bazı uygulamalar yapılmakta. Başlatılan uygulamaların tamamının bilgiye ve bilginin altlık oluşturduğu iyi bir planlamaya dayandırıldığını söylemek mümkün değildir.

Bu konudaki bütün sorumlulukları siyaset kurumuna yüklemenin de haksızlık olduğu düşüncesindeyim.  Zira bu durum Milli Eğitim ile Yükseköğretim kurumları ve uzmanlarının oluşturduğu boşluğun siyaset tarafından doldurulmasından başka bir şey değildir. Eğitim alanındaki sorunlarımızın temelinde, ülkemizde nüfus artışına bağlı olarak kaliteli eğitim hizmetlerinin nasıl olacağı; eğitimin olumlu etkilerinin ülkenin bütün sathına ulaştırma yolları; dünyada rekabetçi bir ortamda genç nüfusumuzun hangi koşullarda ve alanlarda nasıl yetiştirilmesi gerektiği, halkın eğitiminin nasıl sağlanacağı gibi hayati meselelerde eğitim-öğretime yön vermesi gereken uzman ve kurumların somut yol haritalarının bulunmamasının doğurduğu boşluğun plansız bir şekilde doldurulmaya çalışılması olduğunu düşünüyorum.

Zaman zaman ifade ettiğim gibi ülkemizin temel sorunlarının başında; yetenek israfı ile kişi ve kurumlarımızın alanlarıyla ilgili yeterlilik problemleri gelmektedir. Yazımda açıklamaya çalıştığım boşluklar, kurumlar ve kişilerin yeterlilik probleminin doğurduğu sonuçlardan başka bir şey değildir. Demem o ki yatırımın iyisi insana yapılandır. Boşlukların panzehiri alanında sözde değil özde uzman kişi ve kurumlardır.

Prof. Dr. Ali Kandemir Milli Eğitim Yüksek Öğrenim Kurumu Siyaset
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg