Mesele Rize-Bursa değil, görelim artık…

Trabzonspor bu hafta sonu Bursaspor’a karşı kendi oyununu oynamalıdır, kimin işine yarayıp yaramadığına bakmamalıdır. Rakip Rizespor da olsa(ydı) aynı şey geçerli olacaktı. Bu her zaman da böyle olmalıdır.

Mesele Rize-Bursa değil, görelim artık…
Mesele Rize-Bursa değil, görelim artık… Admin
Advert

 

Önce en önemli –ve bizim toplumun bir türlü tam olarak anlayamadığı- gerçeği tekrar vurgulayalım: Futbolda dostluk da düşmanlık da olmaz. Ne saha içinde ne saha dışında. Olursa sıkıntılar baş gösterir. Bir camia bir başka camiaya saha dışında samimi yaklaşım gösterirse bunun adı olsa olsa centilmenlik olur.

Bu hafta sonu iki kritik maç var. Sonuçlarına göre ya Bursaspor küme düşecek ya da Rizespor. Trabzonspor da kendi sahasında Bursaspor ile oynuyor. Bizim taraftar geçen hafta maçlar tamamlanır tamamlanmaz papatya falı açmaya başladı. Biri zamanında bize şöyle destek olmuştu, diğeri şöyle köstek olmuştu, biri öyle demişti, biri böyle demişti. O yüzden o düşsün, yok bu düşsün…

Kendi takımımız haricindeki bir takımın iyiliğini ya da kötülüğünü istemekle sahada oynanacak oyun arasında en ufak bir ilişki kurulmaması lazım, aksi takdirde bunun adı şikeden başka bir şey olmaz. Yani Trabzonspor bu hafta sonu Bursaspor’a karşı kendi oyununu oynamalıdır, kimin işine yarayıp yaramadığına bakmamalıdır. Rakip Rizespor da olsa(ydı) aynı şey geçerli olacaktı. Bu her zaman da böyle olmalıdır. Başka türlüsü futbolun doğal akışına müdahale etmektir, asla ve kat’a olumlu sonuçlar doğurmaz.

Bunu bir kenara koyalım. İkincisine gelince…

Rize, Trabzon’un bir parçasıdır. Osmanlı sonrası Türkiye Cumhuriyeti kurulup yeni sisteme geçilince iki farklı vilayet olmuşlardır. (Tıpkı Artvin, Gümüşhane, Giresun ve Ordu gibi) İdari sınırların farklı olması, bölgenin binlerce yıllık birlikteliği gerçeğini değiştirmez. Günümüzde Rize’de Trabzon ve Trabzonspor’a karşı bir mesafe varsa bu sevimsiz durum durup dururken ortaya çıkmamıştır, sebepleri vardır ve kusurun tamamı yalnızca bir tarafta değildir.

Şimdi şöyle bir soru soralım: Rize’de daha fazla Trabzonspor taraftarı olsa, Trabzonspor bundan kârlı mı çıkar yoksa zararlı mı? Şüphesiz kârlı çıkar. Pekâlâ, o zaman neden buna yönelik iyi niyetli çabalar sarf edilmiyor da Rize cenahından yükselen her çatlak seste onlara bir tekme vuruluyor? Neden bu durumun sebepleri araştırılmıyor, çözüm bulunmaya çalışılmıyor da neredeyse sadistçe bir zevkle Rize itilip kakılıyor?

Sebepsiz sonuç yoktur. Binlerce yıldır aynı coğrafyada yaşayan insanlar bir vilayet sınırıyla bu kadar problemli hale gelmişse bu normal bir durum değildir. Problemi derinleştirmenin, çözülmesi için en ufak bir çaba sarf etmemenin Trabzon ve Trabzonspor’a hiçbir yararı olmaz. 2010-2011 sezonu bittiği akşam Trabzonsporluların -yaşadıkları büyük travma yüzünden- gözden kaçırdıkları bir hadise var: Rize, şampiyonluk kutlaması yapmak isteyen Fenerbahçelilerin “Kadıköy mü ulan burası!” diye kovalandığı yerdir. Ayrıca; İstanbul statlarında hamsiye edilen küfürlerden dolayı tuttukları İstanbul takımını bırakıp Trabzonsporlu olan Rizelilerin haddi hesabı yoktur.

Netice-i kelâm. Rize mutlaka kazanılmalıdır. Bunun için çaba sarf edilmelidir. Sonuçta başta Trabzonspor olmak üzere bütün bölge bundan kazançlı çıkacaktır. Arada çıkan iki çatlak ses buna engel olmamalıdır. O çatlak sesleri çıkaran ya da çıkartanlar, bölge insanının bir araya gelemediğini görerek kıs kıs gülmektedirler. Bir araya gelmelerine engel olmak için çatlak ses çıkarmanın yeterli olduğunu görünce de keyiften dört köşe olmaktadırlar. Bunları görelim artık. Lütfen.

Trabzon Trabzonspor Rize Rizespor Bursa Bursaspor Artvin Gümüşhane Giresun Karadeniz vilayet
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg