Beşeri Sistemler Biyolojik Sistemlerin Benzeridir
Ali Kandemir

Beşeri Sistemler Biyolojik Sistemlerin Benzeridir

Advert

Biyolojik sistemlerde canlılar ihtiyacı olan maddeleri başkalarından almak için değişik yöntemler geliştirmiştir. Bazen bunu cebir ve şiddetle, bazen ortaklık içinde, bazen de hile ile gerçekleştirir.

Örneğin bir timsah pusu kurup şiddetle avını yakalar, kurak koşullarda su yosunu ile mantar ortak bir amaç için bir araya gelerek dayanışma içinde birbirlerinin ihtiyacını karşılar, böcek yiyen bitkiler avlarını cezbedici sıvılar sunarak kandırır. Guguk kuşunda olduğu gibi; yuva yapma işini israf ve gereksiz gören guguk kuşu yumurtasını annelik zaafı olan başka türden küçük bir kuşun yuvasına bırakır. Yuvanın asıl sahibi olan kuş ise kendinden büyük guguk kuşu yavrusunu kendisinin olduğunu düşünerek canhıraş beslemek için koşuşturur durur. İnsanlık tarihine baktığımızda da davranışlarımızın verdiğim örneklerle dolu olduğunu görebilirsiniz. Sizlere biyolojik sistemlerin beşeri sistemlere çok benzer olduğuna ilişkin başka bir örnek daha vermek istiyorum.

Çok hücreli canlılar iki türlüdür. Birinci gruptakilerin vücutlarında özelleşmiş yapılar pek nadirdir. Başka bir ifade ile sistemleşme çok zayıfdır. Bu gibi organizmaların metabolizma verimleri daha düşük olmasına karşın bir avantajları vardır. Vücutlarının bir bölümü zarar gördüklerinde ölmezler. Çünkü kaybolan bölümün vücut için hayati bir fonksiyonu yoktur ve yavaş yavaş kendini yenileyebilir. İkinci grup canlılarda ise, insanda olduğu gibi vücudun değişik bölümleri farklılaşmış, değişik görevleri üstlenmiş, metabolizma hızı ve iş verimi artmıştır. Buna karşın sistemin bir parçası zarar gördüğünde yaşam tehlikeye girer. Bu durumda sistem dışı yardıma ihtiyaç duyar.

Benzer bir şekilde günümüzde haberleşme sistemlerinin birbirine entegre olduğu, iş dünyasının sıkı sıkıya bankacılık sistemi ile bütünleştiği, bir yerde meydana gelen sıradan olayın dünyanın ilgisiz ve çok uzağındaki bir bölgeyi derinden etkilemesinin de sebebi aşırı sistemleşme, başka bir ifade ile globalleşmedir. Globalleşmenin hem olumlu, hemde zayıflar ve sistemi kurgulayamayanlar için bitirici ve ölümcül yanları vardır. Globelleşme nedeniyle ortaya çıkan veya çıkarılan krizlerden etkileyenmeyen devletleri de üç gruba ayırabiliriz. Sistemleşmemiş ve dünya sistemine henüz entegre olamamış, gelişmesini tamamlayamayan ülkeler. Zira bu ülkelerin bünyeleri tıpkı özelleşmemiş bir organizma gibidir. İşler yavaş ve ağır aksak da olsa bir şekilde devam etmekte. Çünkü sisteme bağımlı değildir. İkinci grup ülkeler ise her yönü ile sisteme bağımlı olduğu için zaman zaman faydalansalar da büyük krizlerden derinden etkilenir. Üçüncü ülkeler genellikle sistemin organizatörleri, sistemdeymiş gibi görünmesine karşın sistem dışı ve bizim bilmediğimiz işler karıştıran ve krizleri organize ederek sonunda kaymağı yiyen ülkelerdir. Bu ülkeler tıpkı hastalığa yakalanmamak için aşı olan insanlar gibidir. Krize karşı tedbirlidir.

Hülasa sistemleşmenin, iş hızını, verimini ve refahı artırıyor görünmesine karşın insanlık açısından uzun vadede yararlı olup olmadığı tartışmalıdır. Mevcut düzen değişmedikçe bu tartışmalar sürecektir

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg