Eğitimin Kanburu: Çoktan Seçmeli Test Tekniği
Ali Kandemir

Eğitimin Kanburu: Çoktan Seçmeli Test Tekniği

Advert

Çoktan seçmeli testler eğitimde öğrencilerin değerlendirilmesinde kullanılan ölçme yöntemlerinden birisidir. Bu yöntemin, puanlamanın nesnel olması ve sonucun çabuk alınması gibi avantajları bulunmaktadır. Sonuçlarının çabucak ilan edilmesi avantajından dolayı eğitimin her kademesinde uygulamalı derslerde bile öğrenci ölçülmesinde yaygın kullanılması, öğrencilerde analitik düşünme becerilerinin gelişmemesine neden olmaktadır.

Böylece uzun bir eğitim sürecinin sonunda dili kullanamayan, yazma becerileri düşük ve yazma mecburiyetinde kalmaları halinde dilin en temel kurallarını bile dikkate almayan genişçe bir kitle ile karşı karşıya kalınmaktadır. Oysa iyi kullanılan bir dil, toplumun her alanda iletişiminin sağlıklı olmasının temel kriterlerindendir. Üniversitede teorik derslerimde öğrencilerimi değerlendirmede zaman zaman iyi hazırlanmış test tekniği kullansam da genellikle farklı zorluk derecesi olan soru tiplerinden oluşan klasik sınavları tercih ediyorum. Üniversitede muhatap olduğumuz öğrencilerin yetenek açısından kapasitelerinde hiçbir sorun bulunmamaktadır. Fakat klasik sınavlarda öğrencilerin tamamına yakınının bilgiye dayalı sorulara çok kısa cevaplar verdiği, bildiklerinden çıkarımda bulunmaları gereken soruları ise ya cevaplamadıkları ya da soru ile ilgili ezberindekileri sıraladıkları görülmektedir. Öğrencilerin, verdikleri yanıtların kısa olduğunu düşündüklerinde ise benzer şeyleri sürekli tekrar ettikleri görülmektedir.

Bütün bu sorunların temel kaynağı, liseye geçiş ve üniversiteyi kazanmada temel sınavların çoktan seçmeli test tekniğine dayandırılmış olmasıdır. Seçimin öğrencilerin analitik düşünme ve bildiklerini ifade etme becerilerine göre yapılmaması bu sonucu doğurmaktadır. Kısa sürede, lise ve üniversiteye seçilimde adayların sayısı dikkate alındığında teste dayalı ölçme işinden vazgeçilmesi mümkün görülmemekte.

Bu durumda en azından öğretmenlik gibi beceri gerektiren mesleklere yönelik bölümlere geçişte test tekniğinin yanında diğer ölçme türlerine de başvurulmalıdır. Ayrıca eğitim süreci içinde öğrencilerin zihinsel analiz yeteneklerinin ve motor becerilerinin göstermelik değil, gerçeği yansıtan biçimde lise ve üniversite tercihlerinde önemli hale getirilmesi çoktan seçmeli seçme tekniğinin getireceği sorunların azaltılmasına bir çözüm olabilir. Tabi bu söylenenlere uygun öğretmen yetiştirmek koşulu ile. İster kabul edelim ister etmeyelim, eğitimden araştırmasına, güvenliğinden siyasetine toplumumuzda şekli prosedürlerin tamamlanması halinde sorunun da çözüldüğü anlayışı hâkim.

 Üstelik bu şekli prosedürlerde bile en kolay yöntemler seçilmekte. Oysa önemli olan yapılan işlerin sonuçlarının analiz edilerek gerekli önlemlerin alınmasıdır. Hal böyle olmayınca, eğitimde de başarı değerlendirilmesinde sonuçların ilan edilmesinde en kolayı olan çoktan seçmeli test tekniği tercih edilmektedir.  Eğitimin özü, nesnel ve geçerli bir değerlendirmedir. Gelecekte yerlerimizi alacak olan gençlerimizin eğitilmesi, seçilmesi ve yönlendirilmesinde yararlanacağımız değerlendirme sonuçlarının tek bir tekniğe dayandırılması sürdürülebilir bir yöntem değildir. Diğer mahsurlarının yanında, mevcut seçme sistemi bireylerin mesleki başarılarını da tesadüflere bırakmaktadır. Zira bu sistemde öğretme alanında yetenekli olan bir öğrenci gelecekte öğretmen olma yerine, kendini mutsuz ve başarısız edecek başka bir mesleğin içinde bulabilmektedir.

Bütün eğitimcilerin ve eğitime yön verenlerin eğitimin her aşamasında çoktan seçmeli teste dayalı ölçme biçiminin getirdiği sorunlar üzerinde düşünmesi ve çözüm üretmesi gerekmektedir.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg