Her Dönem Kütüphaneler ve Kütüphaneciler Çok Şey Anlatır
Ali Kandemir

Her Dönem Kütüphaneler ve Kütüphaneciler Çok Şey Anlatır

Advert

 

Bu hafta Roy Macleod tarafından derlenen ve Dost Kitabevi tarafından yayınlanan İskenderiye Kütüphanesi adlı eseri okudum. Bunun üzerine toplumlarda kütüphaneler ve kütüphanecilerin neyi ifade ettiklerine dair bir yazıyı kaleme almak istedim.

Kütüphaneler medeniyetlerin en iyi göstergeleridir. Bu mekânlar, her dönem bilginin üretildiği ve bilimin serpilip geliştiği toplumlarda insanlık birikiminin abideleri olmuştur.  8-12. Yüzyıllarda Müslüman coğrafyasında medreselerin, gözlem evlerinin, her nevi eğitim kurumlarının en değerli hazineleri olmuştur kütüphaneler. Antik ve Helenistik dönemin oluşturduğu bilgi birikimi dönemin kütüphanelerinde özenle korunmuş, kullanılmış ve daha sonraki dönemlere aktarılmıştır.  Bugün dünyanın en saygın ve sıradışı başarılara imza atan modern üniversitelerin övünülecek en değerli mekânları kütüphaneleridir.

Bir topluma ait genel bir kanaat oluşturmak için bazen çok sayıda veriye ihtiyaç duyulur. Bazen de birkaç veri kanaatiniz için yeterlidir. Bu verilerden birisi de o toplumda kütüphaneler ve kütüphanecilerdir. Kütüphaneler kitapların fazlasının depo edildiği, kütüphaneciler ise yolu tesadüfen veya zorla kütüphaneye düşenlere rafları gösteren görevliler değildir. Üretilen bilgiler gruplandırılmadan, ulaşımına kolaylık sağlanamadan etkin olarak kullanılamaz. İster yazılı, ister basılı, isterse de elektronik olsun insan zekâsının ve birikiminin ürünü bilgilerin gruplandırılarak kullanıma sunulduğu yerler ve dijital ortamlar olan kütüphaneler, her gün üretilen yüzlerce gigabayt bilgileri takip etmek ve uygun şekilde arşivlemek zorundadır. Bunları takip etmek, işlemek ve kullanıma etkin olarak sunmak ise kütüphanecilerin işleridir. Kütüphaneciler günümüzde aynı zamanda bir bilişim uzmanı olmalıdır. Bırakın halka açık kütüphanelerimizi, birçok eğitim kurumumuzun kütüphanesi bile bulunmamakta, bulunanların çoğunda uzman kütüphaneci istihdam edilmemekte, kütüphaneler zorla gidilen mekânlara dönüşmekte ve kurumun eski kantincileri kütüphaneci olarak çalıştırılmaktadır.

Toplumda kütüphanelerin etkin kullanımı zorla olamaz. Güncel bilgiyi talep eden bireylerin oluşturduğu talepkâr toplumla kütüphaneler gelişir. Bilgiyi talep etmek ise bilginin gücüne inanmayı gerektirir.

İskenderiye Kütüphanesi bugün Mısır sınırları içinde kalan ve Akdeniz sahil kenti olan İskenderiye’de Büyük İskender’in en iyi generallerinden I. Ptolemaios Soter tarafından M.Ö. 3. Yüzyılda kurulmuştur. Zaman içinde yarım milyon kitap hacmine ulaşan kütüphanenin de içinde bulunduğu kompleks coğrafyanın en önemli bilim merkezi haline gelmiştir. Parlak dönemlerine damga vurmuş bazı bilginlerin aynı zamanda kütüphanenin kütüphanecileri arasından çıkması kütüphanecilerin oldukça donanımlı kişiler olduğunun da göstergesidir. Bilimin gerilediği dönemlerde kütüphaneye sıradan kişilerin kütüphaneci olarak görevlendirilmesi, bilimin seviyesi ile kütüphanecinin düzeyi arasındaki paralelliği teyit etmektedir.

Hülasa; her coğrafyada ve her dönemde kütüphaneler ve kütüphaneciler toplumdaki bilimin seviyesinin göstergesi olmuştur.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg