Trabzonspor ve komşu vilayetler sorunsalı…
Bülent Şirin

Trabzonspor ve komşu vilayetler sorunsalı…

Advert

 

Basit bir soru: Giresun ile Trabzon aynı vilayet olsaydı, yani iki vilayetin toprakları aynı vilayetin idari taksimatında yer alsaydı şu basketbolda sürekli yaşanan sıkıntı yaşanır mıydı?

Bir soru daha: Trabzon’un sınırında yer alan ilçelerinden herhangi biri komşu vilayete bağlı olsaydı, o ilçelerde bugünkü kadar yoğun bir Trabzonsporlu nüfusu olur muydu? Mesela Of Rize’ye ya da Beşikdüzü Giresun’a? Benim bizzat yaşadığım çarpıcı bir örnek var, onu anlatayım. Sonra devam ederiz:

90’lı yılların başlarıydı. Eynesil’de güzel bir yaz günü akşamüstü bir kahvenin bahçe kısmında oyun oynuyoruz. Benim arka tarafımda kalan televizyonda da o zamanlar düzenlenen Spor Yazarları Kupası’nda bir maç devam ediyor. İki İstanbul takımı oynuyor ve biz ilgilenmiyoruz. Fakat izleyen bir grup var. Derken arka tarafımdan bir “gooool!” sesi yükseliyor!

Beynimden vurulmuş gibi oluyor ve dönüp bakıyorum. Bir İstanbul takımı gol atmıştı ve orada maçı izleyen taraftarları da sevinmişlerdi.

Yanımdakilere “Kim bunlar?” diye soruyorum. Bir arkadaş meramımı anlıyor ve buruk bir ifadeyle“Burası Giresun” diyor.

Eynesil’i bilen bilir, Şalpazarı-Beşikdüzü ile neredeyse birebir aynı kültüre sahip, bizim de aile olarak defalarca hısımlık bağı kurduğumuz, kendimi Şalpazarı ve Beşikdüzü’nden farklı bir yerde hissetmediğim bir yöre. Tabii ki büyük bir Trabzonspor nüfusu barındırıyor, ancak birkaç kilometre ötedeki Beşikdüzü’yle kıyaslanamayacak kadar fazla İstanbul takımı taraftarı da var. Benzer durumlar diğer sınırlar olan Rize ve Gümüşhane’de de yaşanıyordur elbet.

Niye böyle bu? Çünkü eskiden aynı idari birimin unsurları olan yerleşim bölgeleri, bir kanunla farklı birimler yapıldı ve kendilerine artık farklı kimliklere sahip oldukları empoze edildi. Eskiden bütün Doğu Karadeniz Trabzon iken artık Giresun vardı, Rize vardı, Gümüşhane vardı ve Artvin vardı. Ortadaki merkez de Trabzon olarak kaldı.

E ne oldu şimdi, ayran içtik ayrı mı düştük? Zamanında Beşikdüzü Giresun’a bağlanmış olsaydı orada da Eynesil’deki kadar İstanbul takımı taraftarı olmayacak mıydı? Aynı şekilde Of da Rize’ye?

İdari sınırlarla oynamaya ne niyetimiz var ne de gücümüz. Böyle bir şeye gerek de yok. Komşu vilayetlerle her türden bağlarımızı güçlendirmemiz icap ediyor. Zaten tarihsel olarak var olan bağlar bunlar, ciddi bir zorluk çekilmeyecektir. Oralardaki Trabzonsporlu nüfusu yok sayıp, (Kimse inkâr etmesin, Trabzon aynen bunu yaptı geçmişte) yine oralardaki İstanbul takımı taraftarlarının varlığından aşırı derecede rahatsız olmak ve bu rahatsızlığı komşu vilayetin bütününün kabahati (?) gibi tanımlamak, problemi ortadan kaldırmayacağı gibi iyice büyütecek, kangren haline getirecektir.

Geçtiğimiz haftalarda Trabzonspor’un Gümüşhane’de nasıl karşılandığını gördük. Bunu göz ardı edip, “Bütün güçlerini Trabzonspor’u elemeye harcadılar, dermansız kalınca kötü sonuçlar almaya başladılar” diye kaşı(n)mak ancak o an için yumruk atacak bir hayali düşman bulunmasına ve geçici bir rahatlamaya sebebiyet verir. Fakat hiçbir problemi çözmez. Bilâkis, oralardaki Trabzonspor varlığını önemsemek, öne çıkarmak, onlarla yapıcı işbirliği ve birliktelikler sergilemek hemen değilse bile orta ve uzun vadede her türlü sıkıntının panzehiri olacaktır.

Bu işe önderlik edecek olan tabii ki Trabzonspor yönetimidir. Ama onlar da saha sonuçlarını bir yoluna koysunlar hele. Ondan sonra böyle kıytırık (!) meselelere zaman ayırabilirler sanırım.

Onları beklerken, Trabzonspor’un sivil güçleri inisiyatif alır da bu problemi çözüm yoluna koyar mı dersiniz? “Umut kârdan evvelîdir” der Çepni atasözü. Ne de güzel der…

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg