Her fırsatta insan kaynağımızı heba etme lüksümüzün olmadığını vurgulamaya çalışıyorum. Çünkü bu kaynak ülkemizin en büyük zenginliğidir. Toplumlarda bir şekilde suça bulaşmış bireyleri takip etmek, yakalamak ve cezalandırmak için kolluk kuvvetlerinden adliyesine muazzam bir organizasyon kurmuşuz.

Anadolu’nun her tarafına dağılmış, ister düzenli bir işi olsun, ister olmasın binlerce yetenekli insanımız bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı, yeteneklerini ortaya çıkarabilecek bir eğitim sürecini yakalama fırsatı bulmuşken,  bir kısmı da bu imkânla hiç yüzleşmemiştir.  Eğitim fırsatı bulanların da önemli bir kısmı bu yeteneklerini gösterebilecek koşulları yakalayamamıştır.

Her ne konumda olursa olsun tıpkı suçluları takip ettiğimiz gibi, yeteneklileri de ortaya çıkarabileceğimiz bir organizasyona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Zira mesleğim gereği yoğun olarak dolaştığım yörelerde sıra dışı, olağan üstü ve yakın çevredekiler hariç kimsenin haberdar olmadığı yetenekli insanlarla karşılaşıyorum.

Yurttaş Bilgin olarak adlandırabileceğimiz bu kişileri gün yüzüne çıkartmak, hem onların yeteneklerinden yararlanma imkânı verecek, hem de bu kişilere hayata yeniden başlamak için yeni bir fırsat  sunulmuş olacaktır.  

Batılı ülkelerde yurttaş bilginlerin hem topluma hem de bilime yapmış oldukları muazzam katkıları gördüğümüzde, ülkemizde  yetenek avcısı bir organizasyona ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Suçluların peşine düşerken, yeteneklileri ihmal etmek niye?..

Siz ne dersiniz?