Doğru ölçütle değerlendirmenin önemi
Ali Kandemir

Doğru ölçütle değerlendirmenin önemi

Advert

Konusuna göre değişmekle birlikte genel olarak ölçme; bir şeyin niteliğinin ne olduğunu tespit etme, değerlendirme ise; geçerli bir ölçüt kullanarak ölçtüğümüz şeyle ilgili bir karara varmaktır. Bu cümleden hareketle ölçmediğimiz, yanlış ölçtüğümüz, değerlendirmede ölçüt kullanmadığınız veya yanlış ölçüt kullanarak yaptığımız işlerin kıymeti yoktur.  Nesnel ve güvenilir bilgilerin ortak özelliği, ölçme ve değerlendirme biçiminin olanaklar ölçüsünde sağlıklı işlemesidir. Ancak böyle bir bilgi yol gösterici olabilir.

Ölçme ve değerlendirme sadece bilimsel çalışmaların konusunu teşkil etmez. Toplumsal faaliyetlerin de yol göstericisidir. Üretilen patatesin ne kadar kaliteli, dekar başına üretimin başkaları ile mukayese edildiğinde verimliliğin ne kadar olduğu, yetersizlik halinde bunların sebeplerinin doğru olarak ortaya konması ölçme ve değerlendirmenin konusuna girer. Eğitime ayırdığımız kaynak artışının neleri olumlu etkilediği veya bazı şeylerin beklentilerin altında kalmasının nedenleri de ölçme ve değerlendirmenin alanında kalır.  İhtiyaç duyulan katma değeri yüksek ürün geliştirme potansiyelimizi ilgili alanlardakilerin yeterlilik seviyelerini ölçüp değerlendirmeden anlayamayız. Yeni neslin ihtiyaçlarını ve ilgilerini ölçüp değerlendirmeden öğretmen yetiştirme sistemimizi verimli kılamayız. Üniversitelerin topluma katkılarının düzeyini değerlendirmeden gerekli reformları yapamayız. Köylerimizdeki mekânsal koşulları analiz etmeden çiftçi desteklerinden verim alamayız. Bitki çeşitlerimizin bölge bazında verimliliğini ölçmeden ve değerlendirmeden iyi ve üretken tarım uygulamalarını yaygınlaştıramayız. Kamuda çalışanların yetenekleri ile çalıştıkları işlerin örtüşme durumunu bilmeden kurumlarımızın verimliliğini yükseltemeyiz. Güvenilir bilginin üretilme ve yayılma koşullarını ölçüp değerlendirmeden bilginin toplumda kabul görmesini ve değer bulmasını sağlayamayız. Kısacası her alanda doğru ölçme ve değerlendirme olmadan, ölçü birimi olarak duygularımızı ve arzularımızı önceleyerek gerçek sorunlarımızı göremeyiz.

Ölçme ve değerlendirmenin yapılmadığı ve sonuçlarının açık bir şekilde ilan edilmediği ortamlar liyakate ihtiyaç da duymaz.

Doğru ölçme ve değerlendirmenin süzgecinden geçmeyen fikirlerimizi uygulamak zaman, kaynak ve emek kaybıdır. Bu kayıplar ardından “bunu biz yapamayız” şeklinde ortaya çıkan toplumsal algı zamanla en büyük engel haline gelir, güvenimizi kaybederiz.  

Son yıllarda ASELSAN başta olmak üzere bazı alanlardaki ülke başarımız; durumun doğru ölçülmesi, değerlendirilmesi ve bu değerlendirmeler ışığında gerekli çalışmaların yapılmasından başka bir şey değildir. Benzer bir anlayışa tarımından, diğer sanayi kollarına, eğitiminden turizmine kadar alanlarda da geçilmesi bir zorunluluktur. Ülkemizde başarılı özel kurumlar bu zorunluluğun bilincinde olmasına karşın, işlerin birçoğunun hala kamuda planlandığı ve uygulandığı gerçeğinden hareketle bu yönde anlayış değişikliğinin kamuda yaygınlaşmasına özellikle ihtiyaç bulunmaktadır.

Diğer önemli bir husus da her alanda ölçme ve değerlendirme sonuçlarının herkes için bağlayıcı olmasının gerekliliğidir. Ülkemizde azımsanamayacak oranda birçok konuya ilişkin ölçümü ve değerlendirilmesi doğru yapılmış analizler olmasına karşın, bunların değişik saiklerle dikkate alınmaması da diğer önemli bir sorunu teşkil etmektedir.

Sonuç olarak, doğru ölçüm ve değerlendirme ile, bu değerlendirmeler ışığındaki uygulamaların her alanda yaygınlaşmasının gelecek için umutlarımızı daha da artıracağını özellikle belirtmek isterim.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg