Mezunlar mezun olup gitmemeli
Ali Kandemir

Mezunlar mezun olup gitmemeli

Advert

Eğitim ve bilimin seviyesinin iyi olduğu ülkelere baktığımızda, kamu dışında diğer unsurların da eğitim ve bilimsel çalışmalara önemli oranda destek verdiğini görüyoruz. Sivil toplum örgütleri, kâr amacı güden veya gütmeyen sivil kuruluşlar, hayırsever kişiler, vakıflar ve mezunlar eğitim ve bilime destek veren kamu dışı unsurların belli başlılarıdır. Mezunlardan kastım, üniversitelerin yüksekokul, fakülte ve enstitülerinden mezun olanlardır. Bu mezunlar, tarafsız bir gözle mezun oldukları programın hem eğitim süreçleri boyunca hem de mezuniyet sonrası kendilerine ne kazandırdıkları veya kazandırmadıkları konusunda objektif değerlendirme yapabilen tarafsız gözlerdir. Zira mezun oldukları programla arasında bir çıkar ilişkisi bulunmaz.

Üniversiteden mezun olan bir kişinin üzerine mezun olduğu üniversite ve bölümün adı yapışmıştır. İstese de bundan kurtulamaz. Bu nedenle bir kişinin mezuniyet sonrası mezun olduğu üniversite ile ilişkisi kopmamalıdır. Nasıl ki öğrenimleri boyunca üniversiteleri kendilerine destek olmaya, imkanlar sunmaya, yetişmelerine katkıda bulunmaya çalışmışlarsa mezunların da mezun oldukları üniversitelerin gelişimlerine karşı benzer sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk, mezun oldukları bölümlerin eksikliklerinin giderilmesi ve güçlü yanlarının geliştirilmesine verilecek desteklerle yerine getirilebilir. Bu desteğin her zaman maddi olması gerekmez. Mezunların fikir ve önerileri mezun oldukları bölümler için ufuk açıcı olabilir. Son zamanlarda üniversitelerimiz mezunlarının görüşlerini almak adına mezunları ile iletişime geçtikleri web sayfalarını hayata geçirmeye başlamışlardır. Fakat ülkemizde mezuniyet sonrası “arkana dönüp bakmadan yoluna devam et” kültürü hâkim olduğu için bu web sayfalarına mezunlarımızın ilgisi istenilen düzeyde değil.

Diğer taraftan ülkemizde varlıklı kişilerin önemli bir kısmı üniversite mezunu konumundadır. Dolayısı ile gelirlerinin çok az bir kısmını mezun oldukları üniversitelere bağışlayarak minnetlerini göstermiş olacaktır. Onların sağlayacağı imkanlarla üniversitelerimizde verilen eğitimin, toplumsal hizmet ile araştırman kalitesi artmış olacaktır. Mezun bağışları, daha fazla sayıda donanımlı insanın yetişmesine katkıda bulunarak nitelikli, bilgiye dayalı, rekabetçi ve yenilikçi üretimi desteklemiş olacaktır. Uzun vadede bu bağışlar daha nitelikli mezunların oluşmasını sağlayarak ülkemizin geleceğine yapılmış en iyi yatırım olacaktır. Başka bir deyişle mezunlar mezun olacakları yetiştirecektir.

Dünyanın hiçbir yerinde kamu, başta eğitim olmak üzere ülkedeki tüm alanların iyileştirilmesi, sürekli geliştirmesi için tek başına yeterli değildir. Yetiştirdiği vatandaşlarının gönüllü desteğine ihtiyaç duyar. Bu desteğin ülkemiz için ne anlama geldiğini bileceklerin başında mezunlarımız gelmelidir. Mezunlarımız mezun olup gitmemeli. Gönülleri ve destekleri mezun oldukları üniversitelerin ufkunu açmalı, onların gelişmesine katkıda bulunmalıdır. Nasıl bir evlat geçmişte aile içinde ne yaşanmış ise yaşansın ailesine sırtını dönemiyorsa, mezunlarımız da mezun oldukları üniversitelere sırtlarını dönmemelidir. Üniversiteleri kendilerine yeterli desteği verememiş olsa bile.

Sağlıklı bir üniversite-mezun ilişkisi hem üniversitelerimizin güçlenmesini sağlayacak hem de ülkemizin yararına olacaktır.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg