TÜSED yerinde sayıyor! Böyle giderse…
Bülent Şirin

TÜSED yerinde sayıyor! Böyle giderse…

Advert

Geçen hafta TÜSED’in (Trabzonlu Üniversiteliler Sosyal Yardımlaşma ve Eğitim Derneği) 9. Geleneksel Müzik Şöleni’ndeydik. TÜSED kurulduğundan beri bu etkinliği aksatmadan her yıl gerçekleştiriyor ve kelimenin gerçek anlamıyla geleneksel hale getirmeyi başardı.

Tabii her şey güzeldi. Biz dâhil herkes eski dostlarıyla buluştu, hasret giderdi, yeni dostlukların temelini attı, güldü eğlendi. Kimsenin hayatında acı, sıkıntı ve problemlerin eksik olmadığı şu yalan dünyada arada böyle güzel gün ve geceler yaşamak tabii ki güzel bir şey.

Pekâlâ, TÜSED ve TÜSED özelinde Trabzon adına her şey yolunda mı gidiyor? Bakalım. Ama önce biraz gerilere gidelim:

TÜSED ile ilk kez 2008 sonbaharında tanıştım. O zaman henüz bir yıllık bir mazisi vardı, ben de günebakış İstanbul temsilciliğine yeni başlamıştım. İlk davetli olduğum etkinliğine Aytekin Akay’la birlikte gitmiştik, giderken de Aytekin dernek kurucusu Yüksel Yılmaz hakkında “klasik hemşehri dernekçiliğinin dışında bir şeyler yapmak istiyor” demiş, ben de hem sevinmiş hem de merak etmiştim.

Faydalı ve verimli bir panel olmuştu. Takip eden gün, ay ve yıllarda dernek başkanı Yüksel Yılmaz ve üye öğrencilerle ilişkilerimiz gelişti, belirli bir samimiyet düzeyine erişti. Tabii ilerleyen zamanla arkadaşların bazıları mezun olmaya başladılar, onlarla da ilişkilerimiz kopmadı. Yıllar aktı gitti.

Bu akıp giden yılların son birkaçında TÜSED’in yerinde saydığını görüyoruz. Evet, hatırı sayılır miktarda öğrenciye burs veriliyor, birtakım faydalı etkinlikler düzenleniyor, ancak gelgelelim bunları artık hemşehri dernekleri de yapıyor. TÜSED onlardan farklı olmak amacıyla kurulmuştu, fakat acımasızca geçen zamanda TÜSED üzerine bir şey koymayınca diğerleri geldi yetişti. Böyle giderse onlardan geri bile kalabilir, belki daha da kötüsü olur Allah korusun.

Evet, son birkaç yılda geçen gün 9.suna katıldığımız eğlence gecesinde öğrenci katılımcılar değişiyor ama protokol hep aynı. Yüksel Yılmaz’ın konuşmaları hep aynı. Her yıl derneğe bir mekân kazandırmak istediklerini açıklıyor, bir sonraki yıl yine aynı şeyi söylüyor. Son konuşmasında bir yurttan bahsetti ama mekân sahibi olamayan bir dernek yurt nasıl yapacak bilmiyorum.

Bunları Yüksel Yılmaz’a yüz yüze konuşmalarımızda söylediğimizde, destek amacıyla başvurdukları Trabzonluların kayıtsız ve duyarsız kaldıklarından şikâyet ediyor. TÜSED’in elindeki (üstelik her geçen gün büyüyen) muazzam insan kaynağını anlatamıyorsan bu benim kabahatim değil, kimse kusura bakmasın.

Öğrenci tabanlı bir sivil toplum kuruluşunun gücü ve etkisinin en önemli membalarından biri, mezun öğrencilerin o kuruluşa besledikleri aidiyettir. Tabii ki ondan önce mevcut öğrencilerin çaba ve etkinlik derecesi birinci faktördür ama bu da büyük ölçüde hâlihazırdaki jenerasyonun sinerjisine bağlıdır. Nihayetinde onlar da mezun olacaklar ve ilk söylediğimiz kategoriye gireceklerdir. Eğer okulundan mezun olan bir TÜSED üyesi dönüp arkasına bakmazsa güzelim dernek yolgeçen hanına döner. O zaman da bu derneğin varlığının fazla bir anlam ve önemi kalmaz.

O halde ne yapmalı? Mezun TÜSED’lileri behemehâl derneğin bünyesinde bulunduracak bir yapı oluşturulmalı. Onların varlığından azami surette istifade edilmeli. Mezunlarla mevcutlar arasında sevimsiz ve itici değil, karşılıklı anlamda faydalı ve verimli bir ast-üst ilişkisi olabilir. Bunda bir mahzur yoktur, bilakis özendirici ve teşvik edici bir keyfiyet arz eder. (Kastettiğimiz yapının, mezun TÜSED’lileri eğlence gecesinde ortaya dikip de ellerine birer plâket tutuşturmakla, düzenlenen bir panelde kapının yanında kerhen bir masada oturtmakla olmayacağı açıktır.)

Bu başarılabilirse –ki elindeki yetişmiş insan kaynağıyla pekâlâ başarılabilir- TÜSED Trabzon’un en güçlü ve etkili sivil toplum kuruluşu olur.

Yoksa ne olur? Çok yazık olur… Bizden söylemesi…

 

 

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg