Er, öğretmenevinin yöneticisi ne kadar çok gelir sağlarsa o kadar çok prim aldığını, öğretmenevinin, bir kamu kuruluşundan hariç, lokanta, kuaför, düğün salonu, toplantı salonu olduğunu belirterek esnafı batırmaya çalıştıkları iddialarında bulundu. Öğretmenevinin içerisinde kuaför salonu, lokanta bulundurabileceğini söyleyen Er, “İçerde yapabilirsin, bunlara eyvallah! Öğretmenevinde olmayan yok düğün dernek, kuaför, terzi ne ararsan var. Sanki öğretmenevi değil özel şirket. “ dedi. Öğretmenevinin bu tutumunu sert bir dille eleştiren Er, “Eğer buradaki lokantada 4 çeşit yemek 9 liraya satarsan buradaki esnaf kazanç sağlayamaz. Tüm organizasyonları yapmaya çalışıyorlar. Sadece lokantalar değil diğer sektörler de kar elde edemez. Devlet Kurumunda özel şirket gibi çalışılıyor. Burası devlet kurumu tekrar söylüyorum özel şirket değil.” ifadelerini kullandı.
Trabzon’daki öğretmenevinin esnaflara yaptığını, Türkiye’deki hiçbir öğretmenevinin yapmadığını söyleyen Er, “Ben oda başkanı olarak her ay şehir dışına gidiyorum ve oradaki öğretmenevlerinde kalıyorum. Onların sistemlerini görüyorum ama hiç kimse bizim öğretmenevi gibi bir düzen ve sistem yapmamış. Ankara, Antalya, İzmir vb. birçok şehrin öğretmen evlerinde kaldım. Dışarıya hizmet etme gibi bir durum yok, fakat içeride istediğin kadar hizmet görebiliyorsun. Bütün işlerini güçlerini bırakmışlar esnafları nasıl batıracağız derdine düşmüşler. Mağduriyetimizi ortadan kaldırmak için Milli Eğitim’e dilekçe gönderdim, Valiliğe de gönderdim. Esnafla beraber imza topladık sonuç alamadık. Mahkemeye gitmeye hazırlanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Öğretmenevi yöneticilerinin rant sağlamak için böyle bir işin içine girdikleri idealarında bulunan Er, “İsmini vermek istemeyen bir çalışanla konuştum, öğretmenevinin yöneticisi ne kadar çok gelir sağlarsa o kadar çok prim alıyormuş. Yani şuradan şunu çıkartmak gerekiyor, rant sağlamak için kamu kurumunu özel şirketmiş gibi çalıştırmaya başlamış. Benim bir önerim var bu konuda. Devlet tüm kamu kuruluşlarındaki yemekhane vb. gibi sektörleri gibi alanlarda işletmeyi bıraksın, asgari ücreti bin 400 lira yapsın. Bizim amacımız esnafın mağduriyetini ortadan kaldırmak. İşçi çalıştırıyoruz, dükkânların kirası var, sigorta işlemleri, vb. birçok gideri var eğer öğretmenevi böyle devam ederse birçok esnaf arkadaşımız kepenk kapatmak zorunda kalacak. Şunu da belirtmek isterim devlet kurumunda 4 çeşit yemeğin 10 lira olması da garip. Çünkü bu kadar ucuz olması insanın aklında soru işaretleri bırakıyor. Biz bu devlet kurumlarıyla esnaf olarak nasıl yarışacağız. Eğer devletle yarışacaksak vergi vermeyelim eşit şartlarda yarışalım o zaman.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Günebakış - Müyesser ANİK
