Nihayet eğitim üzerine tartışmalara sıra geldi

Eğitimi sadece belli kalıplarda hazırlanan kitapları zihinlere yüklemeye çalışmak, derslik ve bina sayılarını artırmak ve sınavlardan ibaret olarak görmemeliyiz.

Nihayet eğitim üzerine tartışmalara sıra geldi
Nihayet eğitim üzerine tartışmalara sıra geldi Admin
Advert

Kamuoyunun her zaman gündeminde olması gereken konuların başında eğitim sistemimizin kalitesi üzerine olan tartışmalar olmalıdır. Ülkemizde eğitim üzerine tartışmalar maalesef bilim çevresi ile sınırlı kalmaktadır. Bu sınırlar içinde kalan, bazen de orada kalması istenen tartışmaların ülke eğitimine olumlu katkısının olması beklenmemelidir. Orada kalması istenen diyorum çünkü dışarı taşırılması halinde bilim dünyası içinde cereyan eden tartışmaların çoğu yanlış yapılanları yüzümüze vuracak niteliktedir.  Her neyse bu başka bir tartışmanın konusudur.

Son zamanlarda medyada eğitim üzerine yapılan açıklamalar ve bu açıklamalar üzerinden yürütülen tartışmalar epeyce gündem oluşturmaya başladı. Eğitimin özünden uzak olsa da kamuoyunun konuya ilgi göstermesi açısından bu tartışmaların önemli olduğunu düşünüyorum.

Hükümet eldeki imkânlarının önemli bir kısmını eğitim için kullanmaya çalışmakta. Fakat eğitimin toplumda dar anlamda düşünülmesi ve eğitimin şekillendirilmesinde gerçek uzmanlardan pek az yararlanılması harcanan emeğin etkisini oldukça sınırlandırmaktadır. Eğitimi sadece belli kalıplarda hazırlanan kitapları zihinlere yüklemeye çalışmak, derslik ve bina sayılarını artırmak ve sınavlardan ibaret olarak görmemeliyiz. Eğitim politikalarının oluşturulması ve uygulamasında dünyanın nereye gittiğini gören, öğretmen yetiştirme sistemlerini bilen, Anadolu’yu mezrasından metropolüne kadar tanıyan eğitimcilerin fikirleri ve tecrübeleri belirleyici olmalıdır. 

Eğitimde sorun çocuklarımız değil. Sorun, öğretme yetiştirme sisteminin sorgulanmamasıdır. Sorun, eğitim fakültelerine öğretmen adayı seçimi sorunudur. Sorun, öğretmen yetiştiren kurumlarda görev yapan çoğu akademisyenin eğitim dışındaki alanlarda doktoralı  olmalarıdır.

Sorun, günümüz çocuklarını eski çocuklar gibi eğitilemeyeceğinin göz ardı edilmesidir.

Sorun, eğitimimizi dünyadan bağımsız sadece kendi iç dinamiklerimize göre şekillendirmeye çalışmamızdır.

Sorun, eğitime ait verilerin bizi desteklemediği için görmezden gelinmesidir.

Sorun, en kıymetli varlığımızın çocuklarımız olduğu anlayışının bilinmemesidir.

Sorun, eğitimin sınavlar gibi tali kısımlarıyla uğraşılmasıdır.

Sorun, kendimiz gibi düşünenleri yetiştirmenin eğitim olduğunu zannetmektir.

Sorun, eğitimin düşünen bireyler yetiştirmek olduğunun anlaşılmamış olmasıdır.

Sorun, eğitim başarısının cevaplanan test sorularının sayısı ile ölçülmesidir.

Sorun, bilişim çağının insanların ve çocuklarımızı düşünme biçimlerini nasıl etkilediğinin bilinmemesidir.

Sorun, öğretmen yetiştiren kurumlar ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın farklı ülkenin kurumları gibi davranmasıdır.

Sorun, eğitim konusunda eksiklikleri de olsa konunun gerçek uzmanlarının göz ardı edilmesidir.

Sorun, Türkiye’nin tamamını görmeden eğitimin tuzu kuruların bakış açısına göre şekillendirilmesidir.

Sorun, eğitimin merkezinde yer alan öğretmenlerin yetkinlikleri üzerinde durulmamasıdır.

Sorun, mezun ettiklerimizin yeterliliklerinin bilinmemesidir…

Sayın Cumhurbaşkanımızın eğitim konusunda istenilen başarıyı sağlayamadığımız yönündeki beyanları ile başlayan farkındalığı, ülkemizde eğitimin gerçek sorunlarının tartışıldığı ve çözümünün hep birlikte bulunmaya çalışıldığı çabaların başlangıcı olarak görmek istiyoruz. 

Prof. Dr. Ali Kandemir Eğitim sistem sistemi tartışmalar TEOG sınav
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg