Dede, nene , torun yer döşeğinde;
Çok katlı binalar dar gelir şimdi;
Yastığa dört kafa, düz değdiğinde;
Mahmurlu sabahlar, doğmuyor şimdi.
Bizi düşürmedi, ters/kelep çelme;
Bizi hiç yormadı, hazanda derme;
Bir obaya yeten, tek musluk çeşme;
Gürül gürül aksa, dolmuyor şimdi.
Kara ateş paydos, tütmez bacalar;
Bu senede öksüz, yetim buralar;
Dikenden,çer çöpten dolan meralar;
İneği, koyunu arıyor şimdi.
Müşkülpesent gönül, maziyi özler;
Gelir’macep diye yolları gözler;
Yeditepe dümdüz, zıplayan dizler;
Eğilip doğrulsa, ağrıyor şimdi.
Baharı beklerken, güzü görenler;
Kadir kıymet bilip, öze dönenler;
Hasret bu ya, toprağına gömenler;
Dövüne dövüne, ağlıyor şimdi.